Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11499/3726
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.contributor.authorBardakcı, Ahmet-
dc.contributor.authorKargı, Nihal-
dc.date.accessioned2019-07-07T15:11:21Z
dc.date.available2019-07-07T15:11:21Z
dc.date.issued2008-
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11499/3726-
dc.description.abstractKüreselleşme sürecinde yaşanan gelişmeler sonucunda tüm dünyada sermaye hareketlerinin hacmi de büyümüştür. Bu hacmin önemli bir kısmının gelişmekte olan ülkelere yöneldiği görülmektedir. Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye, coğrafi konumu sayesinde önemli pazarlara yakın olması ile uluslararası yatırımcılar gözünde gelecekte dünya ekonomisinde rekabet edebilmek için yatırım yapılması gereken bir çekim merkezi haline gelmiştir. 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren kitlesel üretim ve tüketim yaklaşımı, yaşam standartlarının yükselmesi, geçmişe oranla tüketicilerin daha bilinçli hale gelmesi ve birçok ürün alternatifinin olması nedeniyle değişime uğramış ve dolayısıyla firmaları müşteri odaklı olmaya yöneltmiştir. Tüketicilerin tüketim kalıpları, değer ve fayda kavramları değişmiş, özellikli yani farklılaştırılmış mal talepleri artmıştır. Bunun sonucunda da birçok firma rekabetçi yapılarının sürekliliğini sağlamak amacıyla, tüketici davranışlarındaki bu değişime paralel olarak farklılaştırılmış ürünler üretmek durumunda kalmıştır. Diğer taraftan yükselen Çin baskısı da kitlesel üretim yapan firmaları alternatif Pazar arayışlarına iten başka bir faktör olmaktadır. Ancak Çin’in kaliteli ürünleri düşük maliyetlerle üretebilme yeteneği sadece maliyet odaklı rekabet avantajına sahip olan ülkeler için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Günümüzde çoğunlukla standart ürünleri üreterek rekabet etmeye çalışan tekstil sektörümüz, farklılaşmış ürünlerin hakim olduğu niş pazar potansiyelini kullanabilirse, bu tehditten daha az etkilenebileceği gibi post-fordist üretim sürecindeki esnek üretim modeline uygun olarak rekabet avantajı da kazanabilecektir. Dolayısıyla üreticilerimiz spesifik hale gelen niş pazarlara daha iyi konumlanacak, küresel rekabette yer alma fırsatı yakalayacak ve daha yüksek karlılığa ulaşabileceklerdir. Çin’in de büyük ölçüde katkıda bulunduğu kitlesel üretimin pazarları doygunluğa ulaştırması ve karlılığının azalması sadece Türkiye’yi etkilememiş, Meksika ve Bolivya gibi ülkelerde de dokuma sektörünü geliştirmek amacıyla ekonomik kalkınma programları uygulanmıştır. Bu çalışmada adı geçen ülke pazarlarından örneklerle, tekstil ve özellikle el dokuma sektöründe maliyet liderliğine dayalı bir rekabet anlayışı yerine, farklılaştırılmış ürünlerle rekabet gücüne sahip olabilmek için neler yapılabileceği ortaya konulmaya çalışılacaktıren_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofKızılcabölük Geleneksel Dokumalar Sempozyumuen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleEl dokumaları sektöründe Niş pazar potansiyelien_US
dc.typeBook Parten_US
dc.identifier.startpage281en_US
dc.identifier.endpage287en_US
dc.authorid0000-0003-1391-6432-
dc.relation.publicationcategoryKitap Bölümü - Uluslararasıen_US
dc.ownerPamukkale University-
item.languageiso639-1tr-
item.fulltextWith Fulltext-
item.openairecristypehttp://purl.org/coar/resource_type/c_18cf-
item.cerifentitytypePublications-
item.openairetypeBook Part-
item.grantfulltextopen-
crisitem.author.dept08.04. Business Administration-
Appears in Collections:İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Koleksiyonu
Files in This Item:
File Description SizeFormat 
kızılcabölük sempozyumu.pdf677.06 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open
Show simple item record



CORE Recommender

Page view(s)

102
checked on Aug 24, 2024

Download(s)

160
checked on Aug 24, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.