The green god: eco-cosmology in Tolkien’s middle-earth

Abstract

This doctoral thesis aims to study the nature-religion relationship in Tolkien’s Middle-earth corpus. The idea put forward by this thesis is that nature and religion are an inseparable whole in this corpus. Interdisciplinary ecology studies and religion studies, which are examined to put forward this idea, are used in this study to show how both concepts work together. Both ecological and cosmological analyses of Tolkien’s Middle-earth show that these two concepts are inextricably present in Middle-earth mythology. In these analyses, the contribution of Middle-earth’s all living/non-living, organic/inorganic, and bodily/non-bodily beings to the cosmos are discussed. During these discussions, while emphasizing the unique features of this cosmogony, it is aimed to identify similar religious systems inspired by the understanding of nature in archaic periods. In addition, the position of nature domination in Middle-earth cosmology is also discussed. Lastly, the traces of the domination of nature in the history of humanity are also aimed to be revealed.

Bu doktora tezi Tolkien’ın Orta-dünya külliyatında doğa-din ilişkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu tezin öne sürdüğü fikir, bu külliyatta doğa ve dinin ayrılmaz bir bütün olduğudur. Bu fikri ortaya koymak için incelenen disiplinler arası ekoloji çalışmaları ve din çalışmaları, bu her iki kavramın birlikte nasıl yol aldığını göstermek için kullanılmıştır. Tolkien’ın Orta-dünya’sının hem ekolojik hem de kozmolojik analizleri, bu iki kavramın Orta-dünya mitolojisinde ayrılmaz bir bütün olduğunu göstermektedir. Bu analizlerde Orta-dünya’nın tüm canlı/cansız, organik/inorganik ve bedensel/bedensel olmayan varlıklarının kozmosa katkısı tartışılmaktadır. Bu tartışmalar sırasında bu kozmogoninin kendine has özellikleri vurgulanırken, arkaik dönemlerde doğa anlayışından esinlenerek oluşturulan benzer dini sistemlerin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Buna ek olarak, doğa tahakkümünün Orta-dünya kozmolojisindeki konumu da tartışılmaktadır. Son olarak, insanlık tarihindeki doğa tahakkümünün izlerinin de su yüzüne çıkarılması amaçlanmaktadır.