Türkiye’de anti-komünizm pratiği ve mccarthycilik: 1950-1982

Abstract

Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında fiili olarak başlayıp 1950’li yıllarda NATO üyeliğiyle resmileşen Batı bloku üyeliğinin temel motivasyonu anti-komünizm olmuştur. Türkiye’de anti-komünizm; ideolojik ve dini karşıtlık, Sovyet tehdidi ve propaganda sonucunda taraftar toplamıştır. 1950-1982 yılları arasında Türkiye’nin siyasi tarihi, komünizm ve anti-komünizm çelişkisi göz ardı edilerek değerlendirilemez. Türkiye’de komünizmin, bilinçli veya bilinçsiz şekildeki yanlış tahlilleri ve komünizmin kriminalize edilmiş olması, McCarthyci politikalara yol açmıştır. McCarthyciliğin getirisi olarak komünizm tehdidi “bahanesi” sürekli olarak ön plana çıkarılmıştır. Komünist olsun veya olmasın tüm muhalefet bu suçlamayla karşı karşıya bırakılmıştır. Türkiye’nin anti-komünist tarihinin bir bölümü “cadı avı” temelindeki McCarthycilik olmuştur. Adını ABD’deki hukuksuz ve baskıcı yıldırma politikalarıyla duyurmuş olan Joseph McCarthy’den alan McCarthycilik, Türkiye siyasetinde rastlanabilir bir şey olmuştur. Gerek devlet organlarıyla gerekse de kurum ve kuruluşlar aracılığıyla Türkiye’de komünizme karşı sert bir mücadele gerçekleştirilmiştir. 12 Mart ve 12 Eylül darbeleriyle birlikte bu mücadele nihayete erdirilmek istenmiştir. Komünizme dair her şey bu harekatlar sonucunda yok edilmeye çalışılmıştır.

The main motivation of Turkey's Western bloc membership, which started de facto after the Second World War and became official with NATO membership in the 1950s, has been anti-communism. Anti-communism in Turkey; it gathered supporters as a result of ideological and religious opposition, Soviet threat and propaganda. The political history of Turkey between the years 1950-1982 can’t be evaluated by ignoring the contradiction between communism and anti-communism. The wrong analysis of communism, consciously or unconsciously, and the criminalization of communism in Turkey have led to McCarthyist policies. The threat of communism as a result of McCarthyism has always been brought to the fore. All opposition of goverment, whether communist or not, are faced with this accusation. Part of Turkey's anti-communist history has been McCarthyism based on the "witch hunt". Taking its name from Joseph McCarthy, who became known for his unlawful and oppressive intimidation policies in the USA, McCarthyism has become something that can be found in Turkish politics. A fierce struggle was carried out against communism in Turkey, both through state organs and institutions and organizations. With the coups of March 12 and September 12, this struggle was sought to be ended. Everything about communism was tried to be destroyed as a result of these operations.