Hıza dayalı ve geleneksel kuvvet antrenmanlarının bazı fizyolojik ve motorik özellikler üzerine etkisinin karşılaştırılması

Abstract

Bu araştırmanın amacı teknolojinin yardımıyla yapılan farklı kuvvet antrenmanlarının bazı fizyolojik ve motorik özelliklere etkisinin incelenmesidir. Araştırmaya 24 genç erkek futbolcu (yaş: 16,250 ± 0,531 yıl, boy: 177,750 ± 5,627 cm, vücut ağırlığı: 66,125 ± 6,576 kg) gönüllü olarak katılmıştır. 3 gruba ayrılan (%10 Hız Kaybı [%10HK], %20 Hız Kaybı [%20HK], Geleneksel Yöntem [GLN]) denekler 6 hafta antrenman yapmışlardır. %10HK ve %20HK gruplarındaki denekler antrenmanlarda PushBand 2 ile konsantrik ortalama hız yöntemi ile çalışmış; GLN grubundaki denekler tükenene kadar tekrar yöntemi ile çalışmışlardır. Deneklere antrenman periyodundan önce ve sonra antropometrik ve ultrasonografik ölçümler, izokinetik kas kuvveti ölçümü, aktif sıçrama, 5-10-20 metre sürat ve zigzag yön değiştirme hızı testi uygulanmıştır. Gruplararası ön testte istatistiksel olarak fark yoktur (p>0,05). Gruplararası son testte 20 metre sürat, aktif sıçrama, rectus femoris ve gluteus maksimus kas kalınlığı, 30°/s gluteus maksimus konsantrik, 60°/s diz konsantrik izokinetik kuvvet değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark vardır (p<0,05). Grupların ön test-son test arasındaki farkların farkında, 20 metre sürat, aktif sıçrama, rectus femoris kas kalınlığı, 60°/s diz konsantrik, 180°/s diz konsantrik izokinetik kuvvet değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark vardır (p<0,05). Grup içi ön test-son test sonucunda; %10HK grubunun tüm ölçüm sonuçlarında istatistiksel olarak anlamlı fark vardır (p<0,05). %20HK grubunun 10-20 metre sürat, aktif sıçrama, rektus femoris, vastus intermedius, gluteus maksimus ve gastrocnemius kas kalınlıklarında, 30°/s gluteus maksimus konsantrik, 60°/s diz konsantrik ve 180°/s diz konsantrik izokinetik kuvvet değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark vardır (p<0,05). GLN grubunun aktif sıçrama, rektus femoris, vastus intermedius, gluteus maksimus ve gastrocnemius kas kalınlıklarında, 30°/s gluteus maksimus konsantrik, 60°/s diz konsantrik, 60°/s hamstring eksantrik ve 180°/s diz konsantrik izokinetik kuvvet değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark vardır (p<0,05). Uygulayıcılar, düşük hız kayıplarındaki antrenmanlarla daha düşük toplam yükle, yorulma birikiminin azalacağı için sporcularından daha iyi verim alabilirler. Sporcu için hıza dayalı kuvvet yöntemi, sporcunun antrenmanlarının kalitesini daha da artıracak yeni bir yaklaşım olacaktır.

The aim of this study is to examine the effects of different strength trainings performed with the help of technology on some physiological and motoric parameters. 24 young male soccer players (age: 16.250 ± 0.531 years, height: 177.750 ± 5.627 cm, body weight: 66.125 ± 6.576 kg) voluntarily participated in the study. Subjects randomly divided into 3 groups (%10 Velocity Loss [10%HK], %20 Velocity Loss [20%HK], Traditional [GLN]) trained for 6 weeks. Subjects in 10%HK and 20%HK groups worked with PushBand 2 with concentric mean velocity method during training; the subjects in the GLN group worked with the repetition method until they were failure. Anthropometric and ultrasonographic measurements, isokinetic muscle strength measurement, countermovement jump, 5-10-20 meters speed and zigzag change of direction test were applied to the subjects before and after the training period. There was no statistical difference between the groups in the pre-test (p>0.05). In the intergroup posttest, there was a statistically significant difference in 20 meters speed, countermovement jump, rectus femoris and gluteus maximus muscle thickness, 30°/sec gluteus maximus concentric, 60°/sec knee concentric isokinetic strength values (p<0.05). There was a statistically significant difference in the difference values of the groups between the pre-test and post-test, 20 meters speed, active jump, rectus femoris muscle thickness, 60°/sec knee concentric, 180°/sec knee concentric isokinetic strength values (p<0,05). As a result of the pre-test-post-test within the group; there is a statistically significant difference in all measurement results of the 10%HK group (p<0.05). In the 20%HK group; statistically significant difference in 10-20 meters speed, countermovement jump, rectus femoris, vastus intermedius, gluteus maximus and gastrocnemius muscle thicknesses, 30°/sec gluteus maximus concentric, 60°/sec knee concentric and 180°/sec knee concentric isokinetic strength values (p<0.05). In the GLN group; statistically significant difference in countermovement jump, rectus femoris, vastus intermedius, gluteus maximus and gastrocnemius muscle thicknesses, 30°/sec gluteus maximus concentric, 60°/sec knee concentric, 60°/sec hamstring eccentric and 180°/sec knee concentric isokinetic strength values (p<0.05). Practitioners can get better efficiency from their athletes as fatigue accumulation will decrease with lower total load with training at low speed losses. For the athlete, the speed-based strength method will be a new approach that will further increase the quality of the athlete's training. Trainers can get better efficiency from their athletes as fatigue accumulation will decrease with lower total load with training at low velocity losses. For the athlete, the velocity based strength method will be a new approach that will further increase the quality of the athlete's training.