İklimlendirme ve havalandırma sistemlerinde gürültünün analizi ve alınabilir önlemler

Abstract

Günümüzde, Dünya' da en sık karşılaşılan çevre kirliliği türlerinden biri gürültüdür. Gürültü, ortamlarda sadece sıkıntı ve hoşnutsuzluk yaratmakla kalmamakta, ticaret ve endüstri hayatında çalışanların verim kaybına uğramalarına da neden olmaktadır. Konfor amacıyla günümüzde kullanılan iklimlendirme ve havalandırma sistemlerinde belli bir düzeyde tutulması istenen parametrelerden birisi sistemden kaynaklanan ses seviyesidir. Bu çalışmada iklimlendirme ve havalandırma sistem elemanlarının yaptığı gürültü ile bu elemanların doğal sönümleri ve diğer ses sönüm yöntemleri incelenmiştir. Çalışmada, sistemde mevcut fanların, hava kanallarının, form parçalarının ve menfezlerin ürettikleri ses gücü seviyeleri sayısal olarak hesaplanmış, sistem elemanlarının deneylerle elde edilmiş doğal ses sönüm değerleri birlikte ele alınmıştır. Sistem elemanlarında üretilen sese etki eden en önemli parametrenin hava hızı olduğu bilinmektedir. Düzgün hava akışını engelleyici konstrüksiyona sahip hava kanalları, fazla ses yutmalarına karşın oluşturdukları türbülans ve titreşim nedeni ile yuttuklarından daha fazla ses üretimine neden olmaktadırlar. Uluslararası standartlarda hacimler için kabul edilen ses basınç seviyeleri tablolar halinde verilmiştir. Üretilen sese karşılık sistem elemanlarının doğal sönümü istenen ses seviyesine ulaşmada yeterli ise başka bir önleme gerek yoktur.Aksi halde kanallar yalıtılarak ve/veya susturucular kullanarak müsaade edilen ses seviyesine ulaşılabilir. Yalıtımlı kanallardaki ses sönümü hesabında kesin sonuç veren bir eşitlik yoktur. Çalışmada bu konuda büyük bir yaklaşım sağlayan eşitlikler gösterilmiş, yalıtımlı kanallardaki ses sönümü için daha önce yapılmış deneysel sonuçlar bir araya getirilmiştir. Susturucu kullanılması durumunda hava debisi ve sönüm değeleri için literatürde çok sayıda çözüm vardır.Bu nedenle yönetmeliklerde müsaade edilen ses seviyesine ulaşmada yatırım, işletme ve konfor koşullarına uygun optimum çözüm aranmalıdır.

Noise, İs the most met that a kind of environmental dustyness in the worldwide nowadays. Noise that creating disturbunces and discomfort in medias, nevertheless being caused to people whom working in industry and trade life, to loosing of their efficencies. At the moment, one of the parameters wanted to held in a level of air conditioning and ventilating used aim of the comfort, is sound level which originated from system. In this study, noise that done by the elements of air conditioning and ventilating system with natural attenuation of those elements and other sound attenuation have been examined.In the study, the fans existing in system, air ducts, form parts and diffusers producing sound power level have been calculated in numerical form and natural sound attenuation which got by experiments have been taken to each others. As far as known the most important parameter is speed of air that effected to the sound in the system elements. The air ducts which prevented straight air flow, absorb more noice but, with causing turbulance and vibration, they cause much more sound production. The sound pressure levels accepted for the international volume standarts have been given in the tables: If natural attenuation of the system elements opposed to reach of producing the sound is enough, there is no need any prevention. Otherwise, it can be reached to the allowed sound level via isolating ducts or using sound attenuators. There isn't an equation which give an absolute result about sound attenuation calculation of isolated ducts. In the study, the equations which providing a great approach in this topic have been realised and the earlier experiment results for sound attenuation of the isolated ducts, have been brought to each others. There are much more solutions for air volume and attenuation in the literature in case that using sound attenuator. So, for getting a level near to allowed sound level in the book of instructions an optimum solution that convenient to comfort conditions, convenient to investment and management must be looked for. XIII