İdarenin kamulaştırmasız el atması

Abstract

Kamulaştırmasız el atmanın çıkış noktası, usulüne uygun kamulaştırma işlemi olmaksızın, fiilen sanki kamulaştırma yapılmış gibi idare tarafından özel mülkiyetteki taşınmaza el atılmasıdır. Bir tarafta kamu yaran nedeniyle özel mülkiyete ihtiyaç duyan idare diğer tarafta ise mülkiyet hakkı kısıtlanan birey yer almaktadır. Bu ikisi arasında bir denge kurulmalıdır. Kamulaştırmasız el atmada bu denge idare lehine tamamen yok olmuş birey adeta yok sayılmıştır. Mülkiyet hakkına sınırı aşan bir müdahale niteliğinde olduğu için kamulaştırmasız el atma hiçbir hukuk sistemi tarafından açıkça kabul edilemez. Her ne kadar bu hareket idare tarafından yapılmış olsa dahi sonuçta olay o derece hukuka aykırıdır ki, idareye izafe edilebilir bir yanı yoktur. Ortada yoklukla malul bir işlem vardır. Kamulaştırmasız el alma, idarenin haksız fiilinin özel bir türüdür. İdare bu hareketinden dolayı hukuken sorumludur ve bireyin zararını tazmin etme yükümlülüğü altındadır. İdareye yapılan başvurular sonuçsuz kaldığı için kamulaştırmasız el atma vakaları genellikle yargısal yolla çözümlenmek zorunda kalmaktadır. Bu nedenle yargı kararlan üzerinde çok durulmuş ve idarenin yargısal denetimine tezin genelinde, özel bir önem verilmiştir. Uluslararası platformda insan hakları ihlalleri ile defalarca mahkum olan, Avrupa Birliği'ne girmeyi amaç edinmiş Türkiye'de 21. yüzyılın başında hala "hukuk devleti" ile bağdaşmayan uygulamaların idare tarafından yapılması üzerinde durulması gereken bir konudur. Yeterli ödenek olmaması, hizmetleri aksamamasının gerekliliği, kamulaştırma usulünün uzun olması vb. mazeretler hiçbir şekilde bu uygulamaları haklı gösteremez. Yasin ULUSOY

VI The departure of the concept of "sezi ng without expropriation" is seizing immovable properties by administration without expropriation in accordance wilh the established rules as if expropriated by the administration de facto. On the one side, there is the administration who needs private property for public benefit and on the other side, there is person whose properly rights are restricted. This balance between the administration and person at "seizing without expropriation" shifted through the benefit of the administration as if the person has no presence what so ever. Since, it is an intervention to the property right that goes ahead of the limit, "seizing without expropriation" can not be precisely accepted by any legal system on the earth. Although this kind of application is carried out by administration, at the result this application is as outlaw as much which has not any kind of aspect referable to the administration. There is an administrative action which is objected to unoccured event sanction. "Seizing without expropriation" is a special type of. tortues act of the administration. For this action is the administration responsible and liable to compansate the person. Because the appeals to the administration yield no result, "seizing without expropriation" cases have to be solved by judicial process. Therefore, in thesis judical verdicts are mostly mentioned and in overall study special attention is given to judical inspection over the administration. İt is an important subject in Turkey that there is still unjust application of expropriation with the state of rule in 21th century. In fact, controversially Turkey has an aim of getting in to European Union and has been condemned by the European Court Of Human Rights on the violation of human rights. This situation contradicts with the state of rule, insufficient funds, necessity of uninterruption of public services taking too much time for expropriation process and such excuses like these can not account for Tightness of these unjust applications. Yasin ULUSOY TC ^^SSKSSSi