Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11499/50165
Title: Modern egemenlik ve milli irade ekseninde demokrasinin meşruiyet krizi
Other Titles: The legality crisis of democracy on the axis of modern sovereign and national will
Authors: Kaftan, Erdem
Advisors: Parlak, İsmet
Keywords: Milli İrade
Genel İrade
Neoliberal İrade
Demokrasi
Halk
Egemenlik
National Will
Public Will
Neoliberal Will
Democracy
People
Sovereignty
Publisher: Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Abstract: Bu çalışmada demokrasi, irade ve egemenlik kavramları üzerinden değerlendirilmeye çalışılmıştır. Anlamı ‘halkın iktidarı’ olan demokrasi bir yönetim biçimi olarak günümüze kadar birçok farklı hüviyet içinde kendini göstermiş ve değişik anlamlar içinde idealleştirilmiştir. Nüfus içinde ‘halk’ olarak ortaya çıkan ve ‘meşru tahakküm mantıklarını askıya alarak’ iktidara göz diken homojen varlığın kökeninde de Antik Yunan icadı olan yurttaşlık kurumu bulunmaktadır. Demokrasinin, analitik bir çözümlenmesinin yapılabilmesi için eşitlik ve özgürlüğü tek bir potada birleştiren yurttaşlığın tarihsel/sosyolojik bir yapı söküme tabi tutulması gerekmektedir. İlk bölümde, demokratik iradenin nasıl oluştuğunu ortaya koyabilmek için Helen ve Roma yurttaşlık örnekleri incelenmiştir. İkinci Bölümde egemenliğin parçalanarak yurttaşlığın unutulduğu ortaçağda, ilahi iradenin insanları ve coğrafyaları bütünleştirmesi üzerinde durulduktan sonra merkezileştirici modern egemenliğin oluşumuna yoğunlaşılmıştır. Modern egemenlik ile yurttaşlığın yeniden insan aklına düşmesi, demokrasiyi de tekrar tarih sahnesine taşıyarak irade ve egemenliği yine aynı eksende birleştirmiştir. Modern çağda demokrasi, milli-devletlerin meşruiyet kaynağı haline gelecektir. Bir yönetim biçimi olarak değerlendirilmesi demokrasiyi sadece çoğunluğun oyu ile belirlenen bir iktidar seçimi olarak görülmesine yol açar. Bu açıdan demokrasinin meşruiyet kaynağı yalnızca çoğunluktur. Ancak çoğunluk üzerine kurulu bir demokrasi, milli iradeye sahip olan halkın bu iradeyi gösteremeyen diğer halk kesimleri üzerindeki hegemonyasına dönüşebilmektedir. Son bölümde de demokrasinin neoliberal yönetimsellik (irade) ile olan meşruiyet mücadelesi üzerine yoğunlaşılacaktır. Özetle, milli irade söylemi üzerinden salt çoğunluk iradesi ile ilişkilendirilerek plebisit sınırlarına sokulan ve neoliberal irade söylemi ile de halk göstereninden azade edilen demokrasinin meşruiyet krizleri sorunsallaştırılacaktır.
In this study, we have tried to examine the concept of democracy using the notions of will and sovereignty. Democracy, which literally means 'power of the people', has manifested itself in many different forms as a form of government and has been idealized using different meanings. The origin of the homogeneous entity that emerged as the 'people' in the population and pursues power by 'suspending the legitimate logic of domination' is the institution of citizenship, which is an Ancient Greek invention. In order to conduct an analytical examination of democracy, citizenship, which blends equality and freedom in a single pot, shall be subjected to a historical/sociological deconstruction. The first section explores the examples of Hellenic and Roman citizenship to demonstrate how the democratic will is produced. After focusing on how the divine will has united people and territories in the Middle Ages, when sovereignty was dissolved and citizenship was abandoned, the second section focuses on the establishment of centralizing modern sovereignty. The recollection of contemporary sovereignty and citizenship by the humankind brought democracy back to the forefront of history, combining will and sovereignty on the same axis. In the modern era, democracy would become the source of legitimacy for nation-states. Considering democracy as a form of governments leads to perceiving democracy as a choice of power determined only by majority vote. In this regard, the majority becomes the only source of legitimacy for a democracy. A democracy based on the majority, on the other hand, might lead to the hegemony of the people who have national will over other groups of the population who do not. The last section shall focus on the legitimacy struggle of democracy with neoliberal governmentality (will). In summary, this thesis shall problematize the legitimacy crises of democracy, which was limited within the borders of the plebiscite by being associated with the will of the absolute majority through the discourse of national will, and was liberated from the people with the discourse of neoliberal will.
URI: https://hdl.handle.net/11499/50165
Appears in Collections:Tez Koleksiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
10515869.pdf2.38 MBAdobe PDFView/Open
Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

478
checked on Aug 24, 2024

Download(s)

1,578
checked on Aug 24, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.