Eskiçağ Hindistan’da siyasal ve sosyal yapı

Abstract

Hint alt kıtasında MÖ 3. bin yılın ortalarına doğru İndus Vadisi Medeniyeti’nin yükselişi söz konusudur. Hindistan’ın yerli toplumu tarafından oluşturulan bu medeniyet Harappa ve Mohenjo-Daro gibi yüzlerce irili ufaklı şehirler kurarak yüksek bir kültür meydana getirmişlerdir. Ancak MÖ 2. bin yılın ortalarına doğru tarih sahnesinden silinen İndus Vadisi Medeniyeti bir süre sonra yerini yabancı bir kavim olan Āriler’e bırakmıştır. Gerçekten de Āriler, Doğu Avrupa’dan gelerek Asya kırsallarına yerleşmiş, buradan Belcucistan’a ve ardından da Hint alt kıtasına nüfuz etmişlerdir. Çoban ve savaşçı bir toplum olan Āriler, Hindistan’a geldiklerinde buradaki yerliler ile mücadele etmiş onların bir kısmını köleleştirmiş bir kısmını da coğrafyanın iç kesimlerine doğru sürmüştür. Ancak göçebe bir yapıya sahip olan Āriler bir süre sonra iç kesimlerine doğru yayılarak buralarda çeşitli krallıklar oluşturmuştur. Bu krallıklardan bazıları daha sonraki dönemlerde güçlenerek Hint alt kıtasında büyük devletler haline gelmişlerdir. Bu süreçte Āriler, Hint Avrupa dil ailesinden olan Sankrit dilini konuşmuş ve “Kast Sistemi” adı verilen bir sosyal sınıf oluşturmuştur. Çok katı kurallarla belirlenmiş bu sistemde Brāhman, Kşatriya, Vaişya ve Sūdra adını verdikleri sınıflarının yanı sıra başka sınıflardan da bahsedilmektedir ki bunlar hiçbir hakka sahip olmayan dışlanmışlardan oluşmaktadır. Temeli dine dayalı olan bu sistemin en erken evrede Veda Dini ve Brahmanizm adı verilen bir inanç sisteminden ilham almıştır. Bu dinin haricinde Hindistan’da bazı inanç sistemleri de ortaya çıkartmıştır ki bunlar Buddhizm ve Cainizm’dir.

By the middle of the third millenium B.C. there was a rise of the indus valley civilaization in the Indian subcontinent. This civilization which was formed by the indigenous society of India, has created a high culture by the emergence of hundreds of small towns and cities such as Harappa and Mohenjo-Daro. However, the indus valley civilization, which was erased by the middle of the second millennium B.C. from the historical scene, was replaced by a foreign tribe, the Ārians. After a while, the Ārians came from eastern Europe and settled in the rural areas of Asia from where they penetrated to Belgium and then to the Indian subcontinent. The Ārians, a shepherd and warrior society, fought with the locals there when they came to India, ensalved some of them and led the others to the interior. Later on, the Ārians who had a nomadic structure, deployed in the interior and formed various kingdoms there. Some of these kingdoms strengthened in later periods and became major states in the Indian subcontinent. During this time, the Ārians spoke the Sankrit language which is one of the Indo-European language family, and formed a social class called " Caste System ". In this system, which is determined by very strict rules, besides the classes they call Brāhman, Kşatriya, Vaişya and Sūdra, other classes are mentioned which consist of outcasts who have no rights. The foundation of this system, which is based on religion, was inspired, at the first stage, by the Veda religion and a belief system called Brāhmanism. Regardless of this religion some belief systems have also emerged in India, such as Buffhism and Cainism.