Ceza muhakemesi hukuku uzlaştırmacılarının uzlaştırma müzakerelerinde ikna edici iletişimin rolü

Abstract

Türk hukuk sistemine 2006 yılında giren uzlaştırma kurumu, 2017 yılı itibariyle de ülkemizde bağımsız ve tarafsız uzlaştırmacılar vasıtasıyla yürütülmektedir. Belirli kriterleri sağlayan ve Adalet Bakanlığı Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı tarafından planlanan eğitimi alan kişilerin bağımsız ve tarafsız uzlaştırmacı olabildiği bu sisteme bakıldığında, uzlaştırmacıların hukuk bilgisi yanında iletişim alanındaki bilgilerinin de yeterli olması ciddi önem taşımaktadır. Temelini müzakerenin oluşturduğu uzlaştırma sisteminde uzlaştırmacılık yapacak kişi/kişilerin hukuk eğitimi yanında standardın üzerinde iletişim yeteneklerine sahip olması gerektiği açık bir gerçektir. Tarafların anlaşması üzerine kurulan bu sistemde iki taraf arasında müzakere yapma görevi verilen uzlaştırmacıların uygulayacağı müzakere yöntemlerinin temelini ikna edici iletişim oluşturmaktadır. Alan Houston Monroe tarafından geliştirilen motive edilmiş dizi tekniğinin, uzlaştırmacılar tarafından uygulanabilirliğinin ikna edici iletişim perspektifinden hareketle tespit edilmesi çalışmanın temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Alanyazın taramasında bu alanda yapılan ilk çalışma olması nedeniyle özgünlüğünü koruyan bu çalışmada; uzlaştırmacı eğitimi kapsamında verilen eğitimin ikna edici iletişim anlamında yetersiz kaldığı ve Alan Houston Monroe tarafından geliştirilen motive edilmiş dizi tekniğinin uzlaştırmacılar tarafından kullanılmasının uzlaştırma sürecinin seyrine ve sonucuna olumlu etki edeceği ve tarafların uzlaşmalarında önemli rol oynayacağı sonucuna ulaşılmıştır.

The institution of conciliation, which entered the Turkish legal system in 2006, has been carried out by independent and impartial conciliators in our country as of 2017. Considering this system, where persons who meet certain criteria and receive the training planned by the Ministry of Justice Alternative Solutions Department can become independent and impartial conciliators, it is of great importance that the conciliators' knowledge in the field of communication is sufficient as well as their knowledge of law. It is an obvious fact that the person(s) who will act as a conciliator in the conciliation system, which is based on negotiation, should have communication skills above the standard as well as legal education. In this system, which is based on the agreement of the parties, persuasive communication forms the basis of the negotiation methods to be applied by the conciliators who are given the task of negotiating between the two parties. The main starting point of the study is to determine the applicability of the motivated sequence technique developed by Alan Houston Monroe from the perspective of persuasive communication. In this study, which maintains its originality as it is the first study conducted in this field in the literature review; it was concluded that the training provided within the scope of conciliator training is insufficient in terms of persuasive communication and that the use of the motivated sequence technique developed by Alan Houston Monroe by conciliators will have a positive effect on the course and outcome of the conciliation process and will play an important role in the reconciliation of the parties.