Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/2181
Title: | Denizli il merkezi obstrüktif uyku apne sendromu semptom prevalansı | Other Titles: | The prevalance of symptoms obstructive sleep apnea syndrome in Denizli | Authors: | Polat, Bahattin | Advisors: | Sibel Özkurt | Keywords: | Göğüs Hastalıkları Chest Diseases Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Symptoms Obstructive Sleep Apnea |
Publisher: | Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi | Abstract: | Obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS); uyku sırasında üst hava yolunun sürekli olarak tekrarlayan tıkanmaları ile seyreden, en sık rastlanan gece semptomu horlama, gündüz semptomu gündüz aşırı uykululuk hali olan bir tablodur.Bu durum, günlük fonksiyonları etkileyerek önemli sosyal ve toplumsal sorunlara yol açarken, kardiyovasküler sorunlara da neden olmaktadır. Erişkin popülasyonda; kadında %1.2-2.5, erkekte %1-5 oranlarında görüldüğü tahmin edilmekte, çeşitli genetik ve çevresel faktörlerden etkilenmesi nedeniyle toplumdan topluma sıklığının değiştiği bilinmektedir. Bu çalışmada Denizli il merkezi OUAS semptom prevalansını ve yüksek riskli grubunu saptamaya çalıştık. Çalışmamızda Denizli il merkezinde yaşayan, sistematik küme örneklem yöntemi ile belirlenen, 30 yaş ve üzeri kişilere, Berlin anketini uygulandı.Boyun çevresi ölçümü ve Mallampati skorlaması yapıldı. Anket; demografik veriler dışında, horlama, tanıklı apne, gün içi halsizlik yorgunluk ve hipertansiyon şikayetlerini içeren sorulardan oluşuyordu. 624 (%89.3) anket değerlendirmeye alındı. Berlin anketine göre risk grubu, vücut kitle indeksleri hesaplandı. Çalışma grubunun %47.6 sı kadın, yaş ortalaması 46.83 yıl, VKİ:27.07 idi. Habitüel horlama %28.7, tanıklı apne %17.1, gün içi halsizlik yorgunluk %61.1 olarak saptandı. OUAS için risk faktörü kabul edilen yaş, cinsiyet, obezite ile semptomlar arasında anlamlı ilişki bulundu. Yüksek risk %21.3, düşük risk %78.7 olarak bulundu, her iki cinsiyet arasında anlamlı fark yoktu. Yaş, obezite, boyun çevresi ve Mallampati skoru ile yüksek risk grubu arasında anlamlı ilişki varken, sigara kullanımı ile bulunmadı. Hipertansiyon, kadınlarda yüksek risk için anlamlı iken, erkeklerde anlamlı bulunmadı. Sonuç olarak; çalışmamızdan elde ettiğimiz sonuçlar Türkiye verileri ile benzer bulunmuştur, prevalansın belirlenebilmesi için PSG'ninde kullanıldığı, geniş epidemiyolojik çalışmalara gerek olduğu düşüncesindeyiz. Obstructive sleep apnea syndrome (OSAS), is an aspect which is accompanied with continious recurrent congestion of upper respiratory tract in the course of sleeping and whose common symptoms are snoring and excessive sleepiness during daylight. This case does not only result in considerable social and communal problems but also cardiovascular hurdles by means of affecting daily functions. In adult population, based on our estimation, it is seen,as percentage, %1.2-2.5 in women, %1.5 in men and due to being influenced by varieties of genetic and environmental factors, it is known that its frequency depends on one society to another. In this case, we try to detect high risk group and semptom prevalence in Denizli district. In our case, Berlin questionnare was applied to individuals who are drafted by systematic group sampling method, living in Denizli district and 30 year-old and above. Neck-round measurement, Mallampati scoring have been made and body mass indexes calculated as well. The survey was consisting of serial questions that include snoring, witnessed apnea, daytime-fatigue and hypertension complaints excluding demographic datas. 624 (%89.3) surveys have been taken into account. The average age of working group was 46.83, BMI :27.07, %47.6 was women, %52.8 was men. It is detected that habitual snoring is %28.7, proportion of witnessed apnea is %17.1, day-time fatigue and weakness complaint is % 61.1. It has been detected meaningful correlation between assuming factors for OSAS such as age, gender, obesity and symptoms. According to Berlin questionnare, It has been found that high risk group was %21.3, low risk group %78.7. There is no meaningful difference between the both genders. Whereas there is a meaningful correlation between high risk group and age, obesity, neck-round and Mallampati score, there is no correlation regarding smoking. Whereas hypertension is meaningful for high risk in women, it has not been found meaningful in men. As a consequence, to detect the prevalence, we are in favour of handling additional extensive using to polysomnography epidemiological researches. |
URI: | https://hdl.handle.net/11499/2181 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
BAHATTİN POLAT.pdf | 568.58 kB | Adobe PDF | View/Open |
CORE Recommender
Page view(s)
82
checked on Aug 24, 2024
Download(s)
158
checked on Aug 24, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.