Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/2240
Title: | Denizli il merkezinde gebelerde anemi prevalansı ve etkileyen faktörler | Other Titles: | Prevalence of anemia and related risk factors in Denizli city center | Authors: | Tapalı, Aydın | Advisors: | Ali İhsan Bozkurt | Keywords: | Anemi Prevalans HB Düzeyi Sıklık Denizli Anemia Prevalence HB Value |
Publisher: | Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi | Abstract: | Anemi klinik olarak, kişinin yaş ve cinsiyeti için geçerli referans aralığının altında bulunan kan hemoglobin veya hematokrit değeri şeklinde tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü, anemi tanısı koyabilmek için kriterler belirlemiştir; buna göre hemoglobin değerinin erişkin erkeklerde 13 gr/dl, erişkin kadınlarda 12 gr/dl ve gebe kadınlarda ise 11 gr/dl'nin altında olması anemi kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre dünyadaki gebe kadınların %41,8'i anemiktir. Türkiye'deki gebelerde anemi prevalansı ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından %40,2 olarak rapor edilmiş ve ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın amacı Denizli il merkezindeki gebelerde anemi prevalansının belirlenmesi ve ilgili risk faktörlerinin ortaya konmasıdır. Evrenimizi 2010 yılında Denizli kent merkezinde canlı ve ölü doğum yapmış tüm anneler oluşturmaktadır (Sağlık Müdürlüğü kayıtlarına göre 8808 gebe). p=0.3, q=0.7, ?=0.05, d=0.05 alınarak minimum örneklem büyüklüğü 317, optimum örneklem büyüklüğü 634 olarak hesaplanmıştır. Denizli il merkezinde toplam 147 aile hekimliği birimi bulunmaktadır. Her bir aile hekimi nüfusunda yaklaşık 35 dolayında gebe olması beklenmektedir. Olası aksaklıklar da dikkate alınarak 20 aile hekimliği bölgesinin araştırmaya alınmasına karar verilmiştir. Bu aile hekimliği bölgelerindeki tüm gebe kayıtlarının araştırmaya alınması planlanmıştır. Öncelikle sistematik örnekleme yöntemine göre 20'si seçilmiştir. Örnekleme alınan kadınlara ait gebenin sosyodemografik özellikleri, gebenin doğum özgeçmişi, doğum öncesi bakım niteliği ile ilgili bilgiler aile hekimliği biriminde bulunan kayıtlardan alınmıştır. Analizlerde sayısal karşılaştırmalarda kikare, ölçümsel karşılaştırmalarda t testi ve ANOVA testi ve çoklu analizlerde lojistik regresyon ve lineer regresyon analizleri kullanılmıştır. Çalışmaya katılanların yaş ortalaması 28,64 ± 5,03'dir. İlk gebelik yaş ortalaması ise 22,96 ±3,90'dır. Çalışmaya katılanların gebelik sayısı ortalaması 2'dir ve %23,2'inde düşük hikayesi vardır. 35 yaş üzerindeki gebelerin oranı %13,5'dir. Gebelerin %93'ü ilk 14 hafta içinde tespit edilmiştir. Gebelerin izlem sayısı ortalaması 6,4'dür. Dört ve daha fazla izlenmiş gebe oranı %96,5'dir. Gebelerin %99,7'sine demir preparatı verilmiş, %95'ine en az 2 doz tetanoz aşısı yapılmıştır. Gebelerin %7,2'sinde sistemik hastalık vardır. Doğumların tamamı sağlık personeli tarafından hastanede yapılmıştır. Gebelerin tüm gebelikleri süresince ortalama 4,9 kez hemoglobin ölçümü istenmiştir. Hemogramına bakılmamış gebe sayısı 5'dir.Tüm gebelik süresince en az bir kez anemi saptanan gebe oranı %43,5'dir(süre prevalans). Aylara göre anemi prevalansı(nokta prevalans) %9,8 ile %25,0 arasında değişmektedir. Trimesterlere göre anemi sıklığı, birinci trimesterde %11,3 ikinci trimesterde %15,1 ve üçüncü trimesterde %25,5'dir. Gebelerin Hb ortalaması 11,75±1,12 gr/dl bulunmuştur. Hb ortalaması birinci trimesterde 12,28 gr/dl, ikinci trimesterde 11,63 gr/dl, üçüncü trimesterde 11,62 gr/dl'dir. Aylara göre değerlendirildiğinde en yüksek ilk iki ay'da(12,30 ±1,12 gr/dl) ve en düşük 7.aydadır(11,43±0,91 gr/dl). Yapılan çoklu analizde ; ``Hb tetkikinin yapıldığı gebelik ayı'', gebelikte yapılan ``izlem sayısı''ve kadının yaptığı ``canlı doğum sayısının'' Hb düzeyi üzerine etkili olduğu saptanmıştır. Gebelerin ``anemi sıklığı'' üzerine etkili faktör olarak ``hemogramın yapıldığı gebelik ayı'' bulunmuştur. Çalışmamızda saptanan risk faktörleri Denizli ilinde gebelerde anemiyi önlemeye yönelik çalışmalara ışık tutacaktır. Çoğunluğunu ilk trimester ölçümlerin oluşturduğu İHSL verilerine göre anemik vakaların %53,4'ünde mikrositoz ve aynı oranda RDW yüksekliği saptanmıştır. Bu da anemi saptanmış gebelerin yarısından biraz fazlasında demir eksikliği anemisi olduğunu kuvvetle düşündürmektedir. Gebelik ilerledikçe mikrositik anemilerin oranının azalması gebelere verilen demir desteğinin etkili olduğunu göstermektedir. Buna karşın gebelik ilerledikçe anemi sıklığının artışı ise gebelik hemodilüsyonu nedeniyle anemi oluşumunu göstermektedir. Özetle gebelerde anemi yaygın olmakla beraber genelde hafif ve orta derecede anemi saptanmıştır. Ağır anemisi olan gebe tespit edilmemiştir. Anemia is clinically defined as hemoglobin or hematocrit values lower than age and gender specific reference ranges. World Health Organization defined diagnostic criterias for anemia; according to this hemoglobin values lower than 13 gr/dl for adult men, hemoglobin values lower than 12 gr/dl adult women and hemoglobin values lower than 11 gr/dl in pregnant women is considered as anemia. According to World Health Organization 41,8% of the pregnant women have anemia in the world. Anemia prevalence among pregnant women was reported as 40,2% in Turkey by WHO and it was considered as an important public health problem. The aim of this study is to determine the prevalence of anemia and related risk factors among pregnant women in Denizli City center. Study population involved all the mothers who gave birth (death or live) during 2010 in Denizli city center. (Number of pregnants were 8808 based on Health Directorate records). p=0.3, q=0.7, ?=0.05, d=0.05 and minimum sample size was calculated as 317, optimum sample size was calculated as 634. In total there are 147 family physician units in Denizli City center. It is expected that there will be approximately 35 pregnants per family physicians. Taking into consideration the possibility of some problems, it was decided to conduct the study in 20 family physician units. It was planned to reach all the records of preganant women in these family physician units. These 20 family physician units were selected with systematical sampling method. Information on sociodemographic properties, birth history of pregnant, quality of antenatal care of the pregnant women in the sample was gathered from family physician unit records. Chi-square test was used to compare cathegorical data, t test and ANOVA was used for quantitative data comparison, logistic regression and linear regression was used in multivariate analysis. Mean age of participants was 28,64 ± 5,03. Mean age for first pregnancy was 22,96±3,90. Mean number of pregnancy of the participants was 2 and 23.2% of them had history of abortus. Prevalence of pregnant women over age 35 was 13,5%. 93% of the pregnants were detected in the first 14 month. Mean number of follow-up for pregnancy was 6,4. 96,5% of pregnants were followed 4 times or more. 99.7% of the pregnant were given iron supplements and 95% received at least 2 dosage of tetanus vaccination.7.2% of the pregnant had systemical disorder. All the pregnants gave birth at hospital by help of health personel. Hemoglobin test was performed in average 4,9 times during pregnancy period. The number of pregnants without hemogram test was 5. The rate for anemia during pregnancy was %43,5. Anemia prevalence by months ranged between 9.8% to 25.0% (point prevalence). Anemia prevalence by trimester is as follows: first trimester 11,3%, second trimester 15,3% and third tirmester 25,5%. Mean Hb value of pregnant women was 11,75±1,12 gr/dl. Mean Hb values in first, second and third trimester were 12,28 gr/dl, 11,63 gr/dl and 11,62 gr/dl respectively. When evaluated by month Hb values were highest in first two months (12,30 ±1,12 gr/dl) and lowest in 7th month (11,43±0,91 gr/dl). In multivariate analysis; the month of Hb test, number of follow up during pregnancy and number of live births had a significant effect on Hb value. The month of Hb test had effect on prevalence of anemia. According to IHSL data mainly formed by first trimester measurements, 53.4% of the cases with anemİa had microcytosis and high RDW values. This finding supports the idea that the more than half of the pregnant women with anemia related with iron deficiency. Reduction of microcytic anemia with progression of pregnancy suggests the iron therapy was effective However increase in anemia at further stages of pregnancy is related with hemodilution. In summary, athough anemia is highly prevalent among pregnant in general mild or moderate anemia was detected. There was not any pregnant women with severe anemia. The risk factors detected in our study might shed light on efforts to prevent anemia in pregnant women in the province of Denizli. |
Description: | Bu çalışma Pamukkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi?nin 10.10.2011 tarih ve 20011TPF035 nolu kararı ile desteklenmiştir. | URI: | https://hdl.handle.net/11499/2240 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
Aydın Tapalı.pdf | 1.22 MB | Adobe PDF | View/Open |
CORE Recommender
Page view(s)
166
checked on Aug 24, 2024
Download(s)
76
checked on Aug 24, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.