Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11499/2394
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.contributor.advisorİnci Gökalan Kara-
dc.contributor.authorKartal, Mehmet-
dc.date.accessioned2018-02-02T13:36:40Z
dc.date.available2018-02-02T13:36:40Z
dc.date.issued2012-
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11499/2394-
dc.description.abstractDoku kayıplarının onarımı Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahinin temel uygulamalarından biridir. Doku kayıplı yaralar en sık; travma, tümör cerrahisi sonrası, konjenital deformiteler ve yanık gibi nedenler ile oluşmaktadır. Doku kayıpları fonksiyonel ve estetik bir sorun oluşturmaktadır. Bu nedenle kaybın yerine konması önem taşımaktadır. Bu tür kayıpların primer olarak kapatılamadığı durumlarda doku nakillerine gerek duyulmaktadır. Günümüzde greft ve flep uygulamaları ile yapılan otojen doku transferleri bu tür doku kayıplarının onarımında tercih edilen yöntemlerdir. Yara onarım algoritmasında; yaranın sekonder iyileşmeye bırakılması, primer onarım, cilt grefti ile onarım, lokal flep uygulaması, bölgesel flep uygulaması ve serbest doku transferleri basamak halinde yer almaktadır. Yara kapatılmasında bu algoritmanın izlenmesi doğru bir yöntem olsa da, bazen estetik ve fonksiyonel kaygılar nedeni ile flep uygulamaları ilk seçenek olabilmektedir. Günümüzde mikrocerrahi olanaklarının gelişmesi serbest flep uygulamalarının yaygınlık kazanmasını sağlamıştır. Serbest flep uygulamaları fonksiyonel ve estetik sonuçlarının mükemmel olması nedeniyle öncelikle tercih edilebilmektedir. Ancak serbest flep uygulamaları ile; arteriyel ve venöz yetmezlik, tromboz ve iskemi reperfüzyon hasarına bağlı oluşan flep kaybı günümüzde halen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. İskemi reperfüzyon hasarı total flep kaybına kadar varabilen olumsuz sonuçları ile flep cerrahisinde sorun teşkil etmektedir. İskemik bir dokuya oksijen girişi, serbest oksijen radikalleri (SOR)' nin salınımı yolu ile bir seri biyokimyasal, inflamatuvar ve hücresel değişikliklere neden olur ve reperfüzyon ile iskemi sonucunda oluşan doku hasarı daha da artmaktadır. İskemi reperfüzyon hasarını önlemek için çok sayıda deneysel çalışmalar yapılmıştır. Ancak günümüzde klinik uygulamaya girmiş kesin bir ajan saptanamamıştır. Curcumin antioksidan, antienflamatuvar özellikleri olan ve zararlı etkileri olmayan bitkisel kaynaklı bir bileşiktir. Bu deneysel çalışmamızda yara iyileşmesini arttırıcı ve oksidatif hasardan koruyucu etkileri göz önüne alınarak, iskemi reperfüzyon modelinde deri flebi yaşayabilirliği üzerine curcumin'in etkileri değerlendirilmiştir. Çalışmada 30 adet sıçanda sol inferior epigastrik arter flebi hazırlandı. Denekler deney grubu ve kontrol grubuna ayrıldı. Çalışma gruplarında flepler hazırlandıktan sonra flep pedikülü olan sol süperfisiyal epigastrik arter ve ven mikroklemp ile 8 saat iskemiye maruz bırakıldı. Klempler açılmadan 1 saat önce başlanmak üzere deney grubuna curcumin, kontrol grubuna serum fizyolojik 7 gün süre ile kas içi enjeksiyonu yapıldı. Post operatif 8. gün fleplerde oluşmuş olan nekroz oranları değerlendirilip, nekroz ve demarkasyon hattından biyopsiler alındı. Curcumin uygulanan grupta nekroz oranı kontrol grubundan düşük bulundu. Ancak istatiksel olarak anlamlı bulunmadı. Histolojik verilerde kontrol grubu ile çalışma grupları arasında istatiksel olarak anlamlı fark olduğu saptandı.en_US
dc.description.abstractThe reconstruction of tissue losses is one of the main applications of Plastic Reconstructive Surgery. The wounds with tissue loss are mostly occurred by traumas, post tumor surgery situations, congenital deformities and burns. The loss of tissue constitutes a functional and an esthetical problem. Therefore, replacing the lost tissue bears an utmost significance. In cases where such losses cannot be replaced primarily, a need of tissue transplantation emerges. Today, Otoghenic tissue transplantation operations, commenced by graft and flap applications are the main applications, preferred for repairing such tissue losses. In the wound repair algorithm, leaving of the wound to secondary recovery, primary repairs, repair via skin graft, local flap application and independent tissue transfers are situated as in steps. Although following this algorithm for the wound closure seems to be the right method to proceed, the flap applications can be also considered as the primary option due to aesthetic and functional concerns. Today, development of the micro-surgery applications led to independent flap applications to gain wide spread use. Independent flap applications may be preferred primarily due its perfect functional and aesthetic results. However, arterial and venous deficiency, thrombosis and flap loss, induced by ischemic reperfusion damage still stand as problem even today. Ischemic reperfusion damage forms an obstacle in flap surgery with its negative impacts that may reach up to total flap loss. Oxygen entry to an ischemic tissue causes a series of biochemical, inflammatory and cellular changes via the emission of Free Oxygen Radicals (FOR) and the tissue damage, inflicted by reperfusion and ischemia would be increased further. A number of clinical trials have been carried out in order to prevent the damage, inflicted by ischemic reperfusions. However, no certain agent as of today could ever be determined to have entered into the clinical application. Curcumin antioxidant is an herb based compound with anti-inflammatory properties without apparent adverse effects. In this clinical study, the effects of curcumin on the survivability of skin flaps on ischemic reperfusion model with consideration of its wound healing boosting, and oxidative damage preventative characteristics have been evaluated. For this hereby study, left inferior epigastric skin flap were prepared in 30 rats. The subjects were divided into experiment group and control group. In the study groups, after the flaps were prepared, they were subjected to ischemia for 8 hours by the left superficial epigastric artery which was the flap pedicule and vein micro clamp. Circumin administered to the experiment group starting from 1 hour before the clamps were released and normal saline was administered to the control group, for 7 days by intramuscular injection. The necrosis rates on the post operative 8th day were evaluated and biopsies were conducted from the necrosis and demarcation line. The level of necrosis, in the group which the curcumin was administered, found to be lower than the control group. However, it wasn?t found to be statistically significant. The presence of a statistically significant differentiation has been found in the histological data.en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherPamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectCurcuminen_US
dc.subjectFlep Nekrozuen_US
dc.subjectSerbest Oksijen Radikallerien_US
dc.subjectFlap Necrosisen_US
dc.subjectFree Oxygen Radicalsen_US
dc.titleSıçanlarda planlanan iskemi reperfüzyon modelinde deri flebi yaşayabilirliği üzerine curcumin in etkisien_US
dc.title.alternativeThe effects of curcumin on the viability of ischemia-reperfusion injury in a rats epigastric flap modelen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US
dc.authorid158728-
dc.authorid159933-
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.identifier.yoktezid311145en_US
dc.ownerPamukkale University-
item.grantfulltextopen-
item.openairecristypehttp://purl.org/coar/resource_type/c_18cf-
item.cerifentitytypePublications-
item.openairetypeSpecialist Thesis-
item.languageiso639-1tr-
item.fulltextWith Fulltext-
crisitem.author.dept14.01. Surgical Medicine-
Appears in Collections:Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu
Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Mehmet Kartal.pdf14.91 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open
Show simple item record



CORE Recommender

Page view(s)

64
checked on Aug 24, 2024

Download(s)

248
checked on Aug 24, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.