Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11499/26543
Title: 7-10 yaş grubu çocuklarda obezite tani ve izleminde kullanilan iki farkli yöntemin uyumunun değerlendirilmesi
Other Titles: Evaluation of consistency of two different methods used for diagnosis and monitoring obesity in children at 7-10 years of age
Authors: Akbay, Betül
Advisors: Sevinç, Özgür
Keywords: obezite,
çocuk,
beden kitle indeksi,
vücut yağı
obesity,
child,
body mass index,
body fat
Publisher: Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract: Sağlığı etkileyebilecek şekilde vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlanan obezite dünya genelinde artış gösteren prevalansı ve yol açtığı fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlar nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur. Beden Kitle İndeksi (BKİ), basit, düşük maliyetli ve yaygın olarak kabul edilen referans değerleri varlığından ötürü çocuklarda obezite tanı ve izleminde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Ancak vücuttaki yağsız vücut kütlesi ve yağ kütlesi arasında ayrım yapamamakta, yağ dokusunun vücuttaki dağılımını gösterememektedir. Bu nedenle son yıllarda BKİ’nin aksine Vücut Yağ Yüzdesi’nin (VYY) saptanmasına olanak veren Biyoelektiriksel İmpedans Analizi (BİA) yöntemi öne çıkmaya başlamıştır. Çocukluk çağı obezitesi tanı ve izleminde kullanılan BKİ ve BİA yöntemlerinin avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır ve her bireyde obezite yönünden risk durumunu mutlak uyumlu bir biçimde gösterememektedirler. Bu araştırmada 7-10 yaş arası çocuklarda BKİ ve BİA yöntemlerinin uyumunun değerlendirilmesi ve bu yaş grubu çocuklarda fazla kiloluluk/obezite ile ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Metodolojik tipteki bu araştırmanın evrenini Denizli il merkezindeki 7-10 yaş arası öğrenciler oluşturmaktadır. İki ilkokul basit rastgele yöntem ile seçilerek araştırma örneklemine dahil edilmiştir. Örneklem büyüklüğü %90 güç, %10 çocukluk çağı obezite prevalansı, 0,60 beklenen kappa değeri için hesaplanmış ve alınması gereken kişi sayısı 449 olarak bulunmuş, çeşitli nedenlerle oluşabilecek kayıplar için %15 ekleme yapılarak 516 kişiye ulaşılması hedeflenmiştir. Veri toplama aracı olarak ailenin demografik, sosyoekonomik özelliklerini, çocuğun sağlık durumu ve obezite ile ilişkili alışkanlıklarını sorgulayan 41 soruluk anket formu uygulanmıştır. Biyoelektrik impedans metodu ile ölçüm yapan 8 elektrotlu TANİTA BC 418 MA adlı vücut kompozisyonu analizatörü ile VYY persentilleri, boy ve kilo ölçümü yapılarak BKİ persentilleri hesaplanmıştır. Araştırma öncesinde etik kurul izni ve gerekli kurumsal izinler alınmıştır. Veri analizi için SPSS 17.0 programı kullanılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, ortanca, çeyrekler arası fark ile verilmiş; kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında ki-kare testi, fazla kiloluluk/obezite ile ilişkili bağımsız faktörlerin belirlenmesinde lojistik regresyon analizi (backward) kullanılmıştır. Tanısal yöntemler arasındaki uyumu test etmek için korelasyon analizi, genel uyumluluk oranı, kappa değeri ve lineer ağırlıklandırılmış kappa değeri hesaplanmıştır. Araştırmada 511 (%99,0) kişiye ulaşılmıştır. Katılımcıların %52,8’i kız olup; yaş ortalaması 8,58±0,93’tür. Fazla kiloluluk sıklığı %20,5, obezite sıklığı %13,1’tür. Yapılan lojistik regresyon analizine göre fazla kiloluluk/obezite durumu doğum kilosu ?3500 gram olan çocuklarda (Beta:3,316; %95 Güven Aralığı:1,149-9,571; p=0,027); anne/babası tarafından fazla yemek yediği belirtilen çocuklarda (Beta:16,004; %95 Güven Aralığı:4,357-58,783; p<0,001); anne/babası tarafından hızlı yemek yediği belirtilen çocuklarda (Beta:3,351; %95 Güven Aralığı:1,324–8,481; p=0,011); annesinin BKİ düzeyi yüksek olanlarda (Beta:1,070; %95 Güven Aralığı:1,001-1,143; p=0,046) ve babasının BKİ düzeyi yüksek olanlarda (Beta:1,132; %95 Güven Aralığı:1,043-1,228; p=0,003) yüksek olarak belirlenmiştir. BKİ ve VYY arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde yüksek düzeyde korelasyon olduğu saptanmıştır (r=0,876; p<0,001). BKİ ve VYY arası uyumu gösteren Kappa düzeyi 0,828 olup iki yöntem arası uyum çok iyi düzeydedir (p<0,001). Kappa düzeyi kızlarda 0,833 değeri ile, erkekler için ise 0,823 değeri ile her iki cinsiyet için de çok iyi düzeyde uyumlu olarak tespit edilmiştir (p<0,001). Bu yaş grubunda yaklaşık her üç çocuktan biri fazla kilolu veya obezdir. Obezite tanı ve izleminde kullanılan iki yöntem olan BKİ ve BİA arasında çok iyi düzeyde uyum ve pozitif yönde yüksek korelasyon vardır. Vücut yağ yüzdesinin indirekt olarak gösterilmesinde BKİ bu yaş grubunda yüksek doğrulukta olup, ucuz ve kolay uygulanabilirliği de göz önüne alındığında fazla kiloluluk/obezite tanı ve izleminde kullanımı uygundur. BKİ ve BİA arası uyum farklı örneklem ve yaş gruplarında değerlendirilmelidir.
Obesity, defined as excessive fat accumulation in the body that can affect health, is an important public health problem due to its increasing prevalence and physical, psychological and social problems. Body Mass Index (BMI) is one of the most commonly used methods for diagnosis and monitoring obesity in children due to the existence of simple, low cost and widely accepted reference values. However, it cannot distinguish between lean versus adipose tissue and cannot show the distribution of adipose tissue in the body. For this reason, in recent years, Bioelectrical Impedance Analysis (BIA) method, which allows the determination of Body Fat Percentage (BFP) in contrast to BMI, has started to come forward. The BMI and BIA methods used in the diagnosis and follow-up of childhood obesity have advantages and disadvantages, and they cannot show absolute agreement the risk status in terms of obesity. In this study, it is aimed to evaluate the agreement of BMI and BIA methods in children aged 7-10 years and to evaluate the factors related to overweight/obesity in this age group. The population of this methodological study consists of students aged 7-10 in Denizli city center. Two primary schools were randomly selected and included in the research sample. The sample size was calculated as 90% power, 10% prevalence of childhood obesity, 0,60 expected kappa value, and the number of people required to be taken was 449, it was aimed to reach 516 people by adding 15% for the losses that may occur due to various reasons. A questionnaire consisting of 41 questions including demographic, socioeconomic characteristics of family, child's health status and the obesity related habits were used to collect the data. With the 8-electrode TANITA BC 418 MA which measures the bioelectrical impedance method the BFP were calculated, height and weight measurements were made and BMI percentages were calculated. Ethics committee permission and other necessary permissions were obtained prior to the study. SPSS 17.0 program were used for data analysis. Descriptive statistics were given by frequencies, percentages, means, standard deviations, medians and interquartile ranges; chi-square test was used to compare categorical variables and logistic regression analysis (backward) was used to determine independent factors related to overweight/obesity. Correlation analysis, general compliance ratio, kappa value and linear weighted kappa value were calculated to test the agreement between diagnostic methods. In the study, 511 (99.0%) participants were reached. 52.8% of the participants were girls; the mean age was 8.58±0.93 years. The percentage of overweight was 20.5% and the percentage of obesity was 13.1%. According to logistic regression analysis, overweight/obesity status was determined as high in children with birth weight ?3500 grams (Beta:3,316; 95% Confidence Interval:1,149-9,571; p = 0.027); in children who were found to be eating too much food by their parents (Beta:16,004; 95% Confidence Interval:4,357-58,783; p <0,001); in the children who were found to be eating fast by their parents (Beta:3,351; 95% Confidence Interval:1,324-8,481; p=0,011); those with high BMI of the mother (Beta:1,070; 95% Confidence Interval:1,001-1,143; p=0,046) and those with high BMI of the father (Beta:1,132; 95% Confidence Interval:1,043-1,228; p=0,003). There was a stastistically significant and positive high correlation between BMI and BFP (r=0.876; p<0.001). The Kappa level, which shows the agreement between BMI and BFP, was 0.828 and the agreement between the two methods was strong (p<0.001). The Kappa level was found to be strong for both sexes with a value of 0.833 for girls and 0.823 for boys (p<0.001). About one in three children in this age group is overweight or obese.There are strong agreement and high positive correlation between BMI and BIA which are used in the diagnosis and follow-up of obesity. BMI is high accuracy in indirect body fat percentage and it is suitable for the diagnosis and follow-up of overweight/obesity considering its cheap and easy applicability. The agreement between BMI and BIA should be compared in different sample and age groups
URI: https://hdl.handle.net/11499/26543
Appears in Collections:Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Betül Akbay.pdf3.43 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open
Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

146
checked on Aug 24, 2024

Download(s)

206
checked on Aug 24, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.