Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/26936
Full metadata record
DC Field | Value | Language |
---|---|---|
dc.contributor.advisor | Uzunlu, Osman | - |
dc.contributor.author | Akbulut, Ayşegül | - |
dc.date.accessioned | 2019-10-22T07:47:37Z | - |
dc.date.available | 2019-10-22T07:47:37Z | - |
dc.date.issued | 2019 | - |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11499/26936 | - |
dc.description.abstract | Over torsiyonu overin kendi damarsal yapılarının ve ligament desteğinin etrafında tam veya kısmi dönmesi sonucunda over kan akımının azalması veya kesilmesi ile sonuçlanan acil jinekolojik bir patolojidir. Nekroz gelişmesi için overin hangi dönme derecesinde ve ne kadar bir süre kalması ile ilgili rakamsal veriler kesin değildir. Torsiyon hastalarında erken tanı koymak ve erken müdahale etmek organ fonksiyonunun korunması açısından çok önemlidir. Overde şiddetli hasar izlenen adneksiyal torsiyon olgularında, iskeminin uzamadığı olgular dışında overin fonksiyonlarını koruduğu izlenmiştir. Ovaryan torsiyon detorsiyonunun patofizyolojisindeki en önemli neden ovaryan torsiyonun iskemi reperfüzyon hasarına neden olmasıdır. Literatürde İskemi reperfüzyon hasarını önlemek ve overi korumak açısından çeşitli kimyasallar antioksidan olarak kullanılmıştır. İbuprofen [2-(4isobutylphenyl) propionic acid] non-steroid antienflamatuvar bir ilaçtır ve günümüzde kullanılan en etkili anti-enflamatuvar ve antipiretik ajandır. Bu çalışmamızda deneysel over torsiyonunda ibuprofenin koruyucu etkisi araştırılması amaçlanmıştır. Çalışma Pamukkale Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulunun 60758568-02031895 sayılı onayı alındıktan sonra Mayıs 2019’de Pamukkale Üniversitesi Laboratuvar Hayvanları Deneysel Araştırmalar Merkezi’inde yapıldı. Çalışmada ağırlıkları 200-250 gr arasında değişen 30 adet Wistar-Albino cinsi sağlıklı erişkin gebe olmayan dişi sıçan kullanıldı. Gruplar erken iskemi reperfüzyon grupları (n=15) ve geç iskemi reperfüzyon grupları (n=15) olarak ikiye ayrıldı. Erken iskemi reperfüzyon grupları Grup 1 Erken Sham ES(n=5), Grup 2 Erken iskemi reperfüzyon EIR (n=5), ve Grup 3 Erken iskemi reperfüzyon ibuprofen EIRİ (n=5) dir. Erken iskemi reperfüzyon gruplarında 3 saatlik iskemi süresini takiben reperfüzyon uygulandı, 24 saat sonra kan ve doku örnekleri alındı. Grup 2 EIR deki sıçanlara karın kapatılırken 1 ml intraperitoneal yoldan distile su verildi. İbuprofenle tedavi grubu olan Grup 3 EIRİ deki sıçanlara karın kapatılırken ibuprofen (40/mg/kg/gün) dozunda, ibuprofenin toz formu (10 mg) ile distile su (1 ml) ile çözelti oluşturularak intraperitoneal yoldan verildi. 24 saat sonra da kan ve doku örnekleri alındı. Geç iskemi reperfüzyon grupları ise Grup 4 Geç Sham GS (n=5), Grup 5 Geç iskemi reperfüzyon GIR (n=5), Grup 6 Geç iskemi reperfüzyon ibuprofen GIRİ (n=5) dir. Geç iskemi reperfüzyon gruplarında 3 saatlik iskemi süresini takiben reperfüzyon uygulandı, 7 gün sonra kan ve doku örnekleri alındı. Grup 5 GIR deki sıçanlara 7 gün boyunca günde bir kere 1 ml distile su intraperitoneal yoldan verildi. Geç iskemi reperfüzyon modelimizin tedavi grubu olan Grup 6 EIRİ deki sıçanlara ise 7 gün boyunca ibuprofen (40mg/kg/gün) dozunda, ibuprofenin toz formu (10 mg) ile distile su (1 ml) ile çözelti oluşturularak intraperitoneal yoldan verildi. 7 gün sonunda tüm gruplardaki sıçanların serum örnekleri alındı ve dokuları çıkarıldı. Tüm erken ve geç iskemi gruplarının serumunda Malondialdehit (MDA), superoksit dismutaz (SOD), Ksantin oksidaz (KO) ve glutatyon (GSH) çalışıldı. Çıkarılan sol over dokuları da histopatolojik olarak incelendi. Grupların serum örneklerinden çalışılan SOD sonuçları erken I/R grupları olan Grup 1 ES de 0,5 ± 0, Grup 2 EIR de 0,48 ± 0,02, Grup 3 EIRİ de 0,52 ± 0,01 dir. İkili olarak incelendiğinde iskemi reperfüzyon grubu olan Grup 2 de düşük olan değerin tedavi grubu olan Grup 3 de belirgin yükseldiği görüldü. İstatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Serum Ksantin oksidaz (ng/ml) değerleri incelendiğinde erken iskemi reperfüzyon gruplarında Grup 1 ES de 1,15 ± 0,27, Grup 2 EIRde 1,49 ± 0,19, Grup 3 EIRİ de 1,48 ± 0,1 dir. Grup 1 ile karşılaştırıldığında Grup 2 de belirgin yükselme görüldü. İstatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Tedavi grubumuz olan Grup 3 bir miktar düşüş olmasına rağmen de grupları istatiksel olarak anlamlı sonuç elde edilmedi. Serum örneklerinden çalışılan MDA sonuçları geç iskemi reperfüzyon gruplarında Grup 4 geç iskemi reperfüzyon GS de 0,03±0,031, Grup 5 geç iskemi reperfüzyon grubunda GIR 0,13±0,05, grup 6 geç iskemi reperfüzyon ibuprofen GIRİ 0,040±0,03 dir. Grup 5 deki yüksek değerin, tedavi grubu olan Grup 6 da belirgin düştüğü gözlemlendi. Gruplar karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Histopatolojik değerlendirme ile yapılan karşılaştırmalarda İbuprofenle tedavi edilen gruplarda ödem, vasküler konjesyon, folikül hücre hasarı, hemoraji ve kohezyon kaybı açısından istatiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p<0,05). Nötrofil infiltrasyonu açısından anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,05). Histopatolojik olarak dokular ödem, folikül hücre hasarı, vasküler konjesyon, hemoraji, nötrofil infiltrasyonu, kohezyon kaybı açısından incelendi. İbuprofen tedavisi alan gruplarda ödem, vasküler konjesyon, folikül hücre hasarı açısından belirgin iyileşme ve hücre hasarında gerileme görüldü (p <0,05). Nötrofil infiltrasyonu, hemoraji ve kohezyon kaybı Sham grupları dışında tüm gruplarda görüldü. İbuprofenle tedavi edilen gruplarda nötrofil infiltrasyonu, hemoraji ve kohezyon kaybı açısından belirgin düzelme saptandı. İstatiksel olarak anlamlı bulundu (p <0,05). İbuprofenle tedavi edilen grupların hepsinde ibuprofen total doku hasarını azalttı (p<0,05). Çalışmamızda, antioksidan, antienflamatuvar bir ajan olan İbuprofenin biyokimyasal olarak serum örneklerinde erken tedavi grubunda SOD yı yükselttiği, geç tedavi grubunda serum MDA yı azalttığı görüldü. Serum KO düzeyi erken iskemi reperfüzyon grubunda kontrole göre anlamlı bulundu ancak tedavi grubumuzda bir miktar azalma olmasına rağmen istatiksel olarak anlamlı sonuç elde edilmedi. Glutatyon düzeylerinde erken ve geç grupta istatiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç olarak histopatolojik ve biyokimyasal bulgulara göre İbuprofen kullanımı iskemi/reperfüzyonun neden olduğu ovaryan hasarı geç dönemde MDA yı azaltarak lipid peroksidasyonunu engelleyerek ve erken dönemde SOD yi artırarak hücre içi antioksidan enzim artışı yoluyla etkilidir. İbuprofenin tüm formları kolay ulaşılabilir bir farmakolojik ajandır ve over torsiyonunda koruyucu olarak kullanılabileceği düşünülmektedir. | en_US |
dc.description.abstract | Ovarian torsion is a gynecological emergency that results in decreased or lack of blood flow due to partial or complete rotation of the ovary around its own ligamentous supports. There is no definite data about the degree of rotation and how long the ovary remains for the development of necrosis. Early diagnosis and treatment of torsion patients is very important for the preservation of organ function. In cases of severe ovarian damage in adnexal torsion, it was observed that ovarian function was preserved except ischemia was not prolonged. The primary pathophysiological event in ovarian torsion–detorsion causes ovarian ischaemia–reperfusion (I/R) injury. In the literature, different chemicals have been used as antioxidants to prevent ischemia reperfusion injury and also to protect ovary. Ibuprofen [2- (4-isobutylphenyl) propionic acid] is a non-steroid anti-inflammatory drug and nowadays ibuprofen is most useful antiinflammatory and antipyretic agent. In this study, we aimed to investigate protective effect of ibuprofen on experimental ovarian torsion. The study was carried out in the Animal Laboratory and Experimental Research Center of Pamukkale University in May 2019. Approval from Pamukkale University Animal Experiments Local Ethics Committee (approval number 60758568-02031895). Thirty healthy, adult, female, non-pregnant Wistar-Albino rats weighing between 200250 g were used for the study. The animals in the study were divided into two groups as early ischemia reperfusion groups (n =15), late ischemia reperfusion groups (n = 15). Early ischemia reperfusion groups are; Group 1 Early Sham ES(n=5), Group 2 Early ischemia reperfusion EIR (n=5) and Group 3 Early ischemia reperfusion ibuprofen EIRİ (n=5). In these early groups, after 3 hours of ischemia period reperfusion was applied and after 24 hours blood and tissue samples were taken. In Group 2 EIR 1ml distilled water was administered to rats while closing the abdomen. In our early ibuprofen treatment group, Group 3 EIRİ ibuprofen (40mg/kg) 10mg ibuprofen powder form was dissolved in 1ml distilled water and was administirated intraperitoneally single dose before closing the abdomen. All early groups blood saples were taken and oopherectomy was performed after 24 hours . Late ischemia reperfusion injury groups are; Group 4 late sham GS (n=5), Group 5 Late ischemia reperfusion injury GIR(n=5), Group 6 Late ischemia reperfusion injury ibuprofen GIRİ (n=5). In late groups after 3 hours of ischemia period reperfusion applied and after 7 days blood samples taken and oopherectomy was performed. In Group 5 GIR 1ml distilled water was administirated intraperitoneally while closing the abdomen and once daily for 7 days. In our late ibuprofen treatment group, Group 6 EIRI ibuprofen (40mg/kg/day) 10mg ibuprofen powder form was dissolved in 1ml distilled water and was administirated intraperitoneally before closing the abdomen and once a day for 7 days. At the end of 7 days serum samples were taken and oopherectomy was performed to all groups. All blood saples taken from early and late groups were evaluated for serum Superoxide Dismutase (SOD), Xanthine Oxidase (XO), Glutathione (GSH) and Malondialdehyde (MDA) levels. Also tissue samples were histopathologically evaluated. Serum SOD levels of early I/R groups are Group 1 ES 0,5 ± 0, Group 2 EIR 0,48 ± 0,02, Group 3 EIRİ 0,52 ± 0,01 .Serum SOD level was found to be lower in Group 2. When we compared with Group 3 serum SOD level detected higher in Group 3. Statistical difference was detected between these two groups (p<0,05). XO(ng/ml) levels from the serum samples of early I/R groups were Group 1 ES 1,15 ± 0,27, Group 2 EIR 1,49 ± 0,19, Group 3 EIRİ 1,48 ± 0,1. Median serum XO levels were found higher in Group 2 and lower in Group 1. When we compared these two groups statistically difference was found between these groups (p<0,05). We found decrease in Group 3 however we couldn’t find statistically difference in our ibuprofen treatment groups. Serum MDA levels of late groups are Group 4 GS 0,03±0,031, Group 5 GIR 0,13±0,05, Group 6 GIRİ 0,040±0,03. Median serum MDA levels were found higher in Group 5 and lower in Group 6. We determined significant decrease in group 6. When we compared these two groups statistically difference was found between these groups (p<0,05). We determined statistically significant values except neutrophil infiltration in our histopatological evaluation. Histopathological evaluation by edema, follicular cell damage, vascular congestion, hemorrhage, neutrophil infiltration and cohesion loss. While these parameters were found to be higher in I/R groups when compared to controls ibuprofen treated groups showed significant decrease in edema and vascular congestion and follicular cell damage (p<0,05). Hemorrhage and loss of cohesion and neutrophil infiltration were seen in all groups except Sham groups. Significant decrease in total cell damage was found in the groups treated with ibuprofen (p<0,05). In our study, it was observed that ibuprofen, an antioxidant and anti-inflammatory agent, increased serum SOD in early treatment group serum MDA in late treatment group. Serum XO was higher in early I/R group. In conclusion, according to biochemical findings and histopathologic evaluation ibuprofen treatment is effective in preventing lipit peroxidation by reducing MDA level and increasing antioxidant enzyme SOD level in ischemia / reperfusion injury. All forms of ibuprofen are an easily accessible pharmacological agent and ibuprofen may has a protective effect on ischemia reperfusion injury. | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.title | Deneysel over torsiyonunda İbuprofen’in koruyucu etkisi | en_US |
dc.title.alternative | Protectıve effect of Ibuprofen on experimental ovary torsion | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.owner | Pamukkale University | - |
item.fulltext | With Fulltext | - |
item.languageiso639-1 | tr | - |
item.openairecristype | http://purl.org/coar/resource_type/c_18cf | - |
item.openairetype | Specialist Thesis | - |
item.grantfulltext | open | - |
item.cerifentitytype | Publications | - |
crisitem.author.dept | 14.01. Surgical Medicine | - |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
Ayşegül Akbulut.pdf | 2.05 MB | Adobe PDF | View/Open |
CORE Recommender
Page view(s)
184
checked on Aug 24, 2024
Download(s)
218
checked on Aug 24, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.