2008-2017 yılları arasında böbrek biyopsisi yapılan hastaların retrospektif incelenmesi

Abstract

GİRİŞ Böbrek biyopsisi renal parankimal hastalıkların tanı, takip ve tedavisinin belirlenmesinde son derece önemlidir. Bu amaçla, ultrasonografi eşliğinde yapılan perkütan böbrek biyopsisi (PBB) güvenle ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, son 10 yılda yapılan böbrek biyopsileri retrospektif olarak incelenmiş olup bölgemizdeki biyopsi endikasyonları, glomerüler hastalıkların dağılımı, biyopsi sonrası görülen komplikasyonların sıklığı ile demografik özeliklerin tedavi yanıtına etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. METOD Çalışmaya Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji ve Romatoloji Kliniğinde Ocak 2008 – Aralık 2017 tarihleri arasında böbrek biyopsisi yapılan 346 hasta dâhil edildi. Klinik bilgilerine ulaşılamayan ve malignite nedeniyle biyopsi yapılan olgular çalışma dışı bırakıldı. Hastalara ait demografik bilgiler, başvuru anındaki klinik prezantasyonlar, mevcut kronik hastalıklar, biyopsi endikasyonları, histopatolojik sonuçlar ve laboratuvar değerleri hasta dosyaları ve otomasyon sisteminden incelenerek kaydedildi. Bu veriler kendi içinde ve karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. . BULGULAR Çalışmamızda on yıllık süre boyunca biyopsi yapılan hasta sayısı 346 idi. Hastalar 18-84 yaş aralığında olup yaş ortalaması 45 olarak saptandı. Olguların %59,8’i erkek, %40,2’i kadınlardan oluşmaktaydı. Tüm değişkenlerden bağımsız olarak en sık biyopsi endikasyonunun nefrotik sendrom olduğu tespit edildi. Tüm yaş ve cinsiyet gruplarında en sık görülen renal patoloji % 59,8 ile primer glomerülonefritler olmakla birlikte en sık histopatolojik tanılar fokal segmental glomerüloskleroz (%44), membranöz glomerülonefrit (%18), ve minimal değişiklik hastalığı (%14) olarak saptandı. Özelikle geriatrik hastalarda diğer yaş gruplarına göre ABY sebebiyle (%21,4) biyopsi endikasyonu daha sık olarak saptandı. Ayrıca istatiksel açıdan anlamlı olmasa da obez (obezlerde remisyon %33,9 olmasına karşın normal kilolu hastalarda %38,3) ve sigara kullanmış/kullanan (sigara kullanmışlarda %31,6 olmasına karşın kullanmayanlarda %38,5) hastalarda remisyon oranının daha az olduğu saptandı. SONUÇ Çalışmamız tek merkez deneyimini yansıtmakla birlikte Türkiye ve Dünya’da yapılan çok merkezli ve geniş böbrek biyopsi serilerini içeren çalışmalar ile uyum göstermektedir. Ancak ülkemizde KBY’nin en önemli nedenlerinden biri olan glomerüler hastalıklar için ileriye dönük fikir yürütmemize ve doğru yaklaşım geliştirebilmemize yardımcı olabilecek takip süresi uzun, çok merkezli ve prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.

İntroduction Renal biopsy is extremely important in the diagnosis, follow-up and treatment of renal parenchymal diseases. For this purpose, ultrasound-guided percutaneous renal biopsy (PBB) is used safely and widely. In this study, renal biopsies performed in the last 10 years were retrospectively reviewed and the aim of this study was to determine the biopsy indications in the segmental biopsy, the distribution of glomerular diseases, the frequency of complications after biopsy and the effect of demographic features on the treatment response. Method 346 patients who underwent renal biopsy between January 2008 and December 2017 were included in the Nephrology and Rheumatology Clinic of Department of Internal Medicine, Pamukkale University Medical Faculty. Clinical information was not available and biopsy was done due to malignancy. Demographic data, clinical presentation, current chronic diseases, biopsy indications, histopathologic results and laboratory values were recorded from patient files and automation system. This data was evaluated in-house and comparatively Findings The number of patients who underwent biopsy for a period of ten years in our study was 346. The patients were in the age range of 18-84 years and the average age was 45 years. Of the cases, 59.8% were male and 40.2% were female. Regardless of all variables, biopsy indication was the most common nephrotic syndrome. The most common renal pathology in all age and gender groups was found to be focal segmental glomerulosclerosis (44%), membranous glomerulonephritis (18%), and minimal change disease (14%) with primary glomerulonephritis with 59.8%. Especially in geriatric patients biopsy indications were more frequent due to ABI (21.4%) than other age groups. In addition, although it is not statistically significant, the rate of remission is lower in obese (33,9 % in obese patients, 38,3% in normal weight patients) and smokers / users (nonsmokers 38,5% and users 31,6%) revealed. Results Our study is consistent with studies involving Turkey and in the world and a large multicenter renal biopsy series reflects the experience of a single center. However, there is a need for long-term, multicentre and prospective studies of follow-up, which can help us to plan ahead and develop a correct approach for glomerular diseases, one of the most important causes of CRF in our country.