Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11499/28270
Title: Meme kanserinin prognozunu etkileyen mirna’lar
Other Titles: MiRNAs that affect the prognosis of breast cancer
Authors: Gökdeniz Yıldırım, Açelya
Advisors: Yaren, Arzu
Keywords: İnvaziv meme kanseri
miRNA
prediktif biyobelirteç
prognostik biyobelirteç
Invasive breast cancer
miRNA
predictive biomarker
prognostic biomarker
Publisher: Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract: Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türdür ve çoğu ülkede kadınların kanserden ölümlerin ana nedenidir. Meme kanserinin tanısında ve prognozunu belirlemede pek çok faktör bulunmaktadır. MiRNA’ların meme kanseri patogenezinde rol oynadığının belirlenmesi, miRNA’ların ileride meme kanserinin tanı ve tedavisinde de yararlı olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada, 40 tedavi almamış invaziv meme kanseri tanılı hastanın, tanı anında ve tedavi sonrasında serum miRNA düzeylerini inceledik. Amacımız, meme kanserinde klinikopatolojik parametreler ile ilişkili olabilecek miRNA’ları saptamak ve bunların prediktif ve prognostik biyobelirteç olarak kullanılabilirliğini araştırmaktır. Çalışmamıza Temmuz 2018 ve Ağustos 2019 tarihleri arasında Pamukkale Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’na başvuran 40 tedavi almamış invaziv meme kanseri tanılı hasta alındı. Hastaların tanı anında ve tedavi sonrasında plazmasında, daha önceden belirlenmiş olan 20 miRNA’nın (miR-105, miR-21, miR-141, miR-200a, miR-200b, miR-200c, miR-203, miR-210, miR-375, miR-34a, miR-133a, miR-155, miR-139-5p, miR-143, miR-145, miR-365, miR-299-5p, miR-411, miR-452 ve miR-17) ekspresyon düzeyleri analiz edildi. Moleküler alt gruplara göre luminal A, luminal B, Her2+ ve üçlü negatif olarak 4 gruba ayrılan hastaların arasındaki miRNA farkılıkları incelendiğinde, luminal A grubunda 3 miRNA’nın (miR-105, miR-200b ve miR-375) anlamlı olarak daha yüksek saptandığı ve luminal B grubunda mir-133a’nın istatistiksel olarak anlamlı olma eğilimi gösteren yüksekliği tespit edildi. Çalışılan miRNA’lardan 9 tanesinin (miR-105, miR-21, miR-141, miR-200a, miR-200b, miR-200c, miR-203, miR-34a, miR-452) tedavi sonrasında anlamlı olarak arttığı, 5 tanesinin (miR-155, miR-143, miR-145, miR-365, miR-299-5p) anlamlı olarak azaldığı görüldü. Bu değişim ve farlılkların hastaların takibi ve prognozunu değerlendirmede yol gösterici olabileceği düşünüldü. Sonuç olarak invaziv meme kanseri hastalarının plazmasında saptanan miRNA’lar, meme kanserinde prediktif ve prognostik değerini belirlemede ümit verici yeni bir gelişmedir. miRNA’ların klinik kullanıma girebilmesi için bu konuda daha fazla hasta sayısını içeren ve uzun takipli çalışmalara da ihtiyaç duyulmaktadır.
Breast cancer is the most common cancer in women and the primary reason of women’s death in many countries. There are a number of factors in diagnosing breast cancer and determining its prognosis. The recognition of miRNAs’ critical role in the pathogenesis of breast cancer lead one to believe that miRNAs could be useful in the diagnosis and treatment of breast cancer in the future. In this study, the serum miRNA profiles of 40 patients diagnosed with invasive breast cancer who received no treatment were examined during diagnosis and after treatment. The purpose of this study is to identify miRNAs which could be linked to clinicopathologic parameters in breast cancer and examine their utility as predictive and prognostic biomarkers. 40 patients diagnosed with invasive breast cancer who received no treatment and applied to Pamukkale University’s Medical Oncology Subdivison between July 2018 and August 2019 were included in this study. The expression levels of 20 miRNA’s (miR-105, miR-21, miR-141, miR-200a, miR-200b, miR-200c, miR-203, miR-210, miR-375, miR-34a, miR-133a, miR-155, miR-139-5p, miR-143, miR-145, miR-365, miR-299-5p, miR-411, miR-452 ve miR-17) which were previously specified in plasma of patients were analyzed during diagnosis and after treatment. When the miRNA differences among patients who were based on molecular subtypes separated into four groups as Luminal A, Luminal B, HER2+ and triple-negative were examined, it was found that 3 miRNAs (miR-105, miR-200b and miR-375) were significantly higher in the group Luminal A, and that miR-133a’s highness in the group Luminal B had the tendency to be statistically significant. It was observed that nine miRNAs examined (miR-105, miR-21, miR-141, miR-200a, miR-200b, miR-200c, miR-203, miR-34a, miR-452) significantly increased while five (miR-155, miR-143, miR-145, miR-365, miR-299-5p) significantly decreased. It has been concluded that these variations and differences can be instructive in following up patients and evaluating their prognosis. As a conclusion, the miRNAs identified in the plasma of patients diagnosed with invasive breast cancer is a new development in determining predictive and prognostic value of breast cancer. More studies with a longer time span and with more patients are needed to be able to include miRNAs in clinical studies.
URI: https://hdl.handle.net/11499/28270
Appears in Collections:Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
açelya tez son.pdf1.99 MBAdobe PDFView/Open
Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

344
checked on Aug 24, 2024

Download(s)

410
checked on Aug 24, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.