Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/28669
Title: | Transvers laminoplasti : Anatomik bakış, cerrahi teknik ve klinik etkinlik | Authors: | Türkmenoğlu, Yakup Ozan | Advisors: | Egemen, Ü. Emrah | Keywords: | Dejeneratif spinal stenoz laminoplasti füzyon Degenerative spinal stenosis laminoplasty fusion |
Publisher: | Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi | Abstract: | Dejeneratif omurga hastalıkları özellikle yaşlı hasta popülasyonunda sırt, bel ve alt ekstremite ağrısının önemli sebeplerini oluşturmaktadır. Dejeneratif lomber spondiloza sekonder meydana gelen dar kanalda, kanalis vertebralis, lateral reses ve foramenlerin çevresindeki kemik ve yumuşak dokuların büyümesine bağlı olarak kanalın daralması sonucunda semptomlar ortaya çıkmaktadır. Geleneksel olarak bu semptomların tedavisine yönelik orta hat posterior yaklaşımla faset korunarak laminektomi ve foraminatomi yapılmaktadır. Laminektomi sonrası hastaların uzun dönem takiplerinde instabilite, deformite benzeri kötü sonuçların elde edilmesi laminoplasti yöntemlerinin geliştirilmesine sebep olmuştur. 1970’li yılların sonundan günümüze kadar olan süreçte, omurga cerrahisinde posterior dekompresyon sonrası farklı birçok laminoplasti tekniği tanımlanmıştır. Bu laminoplasti teknikleri patolojinin boyutuna, bulunduğu bölgeye, hastanın durumuna, cerrahın deneyimine kadar birçok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Literatürde bu laminoplasti tekniklerinin birbirine karşı avantaj ve dezavantajları bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda, yüksek devirli veya ultrasonik kemik kesici ile faset eklem bütünlüğü bozulmadan yapılan bilateral laminotomi sonrası prosessus spinozusları transvers olarak laminotomi alanına yatırılması ve enstrüman kullanılmadan tespiti ile oluşan ‘‘transvers laminoplasti’’ tekniğini tanımlayarak sonuçları literatür eşliğinde tartışıldı. Bu çalışmada 2009 – 2018 yılları arasında kliniğimizde transvers laminoplasti uygulanan 53 dejeneratif spinal stenoz, 3 spinal kitle ve 1 spinal kord malformasyonu bulunan toplam 57 hastayı retrospektif olarak analiz edildi. Postop dönem takiplerinde en az 6 ay, en fazla 102 ay olarak ortalama 36,38±32,02 ay takip edilen hastaların 0, 3 ve 12. aylarda yapılan radyolojik takiplerinde 49 (%85) hastada füzyon geliştiği gözlenmiştir. Hastaların preop/postoperatif BT görüntülemeleri incelenerek, laminoplasti yapılan seviyelerde orta hattan yapılan anteroposterior (AP) çap ölçümlerinde kanal çapının ortalama %36,94±19,3 arttığını saptadık. Hastaların preoperatif VAS skorları incelendiğinde ortalama 7±1,29 olup, postoperatif ilk günde 4,33±1,69’a, postoperatif 3. ayda 3,05±1,76’ya ve postoperatif 12. ayda 2,70±1,87’ye gerilediği gözlenmiştir. Hastaların preop oswestry skalasında fonksiyonel ağrı indeksi hesaplandığında ortalama %48,21±20,21 olarak ölçülmüştür. Postoperatif dönem 12. ayda ise bu ortalama %28,67±19,41 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak vaka serimizde gösterildiği gibi faset koruyucu cerrahi ve posterolateral fiksasyon yapılan hastalarda prosessus spinozusların transvers olarak cerrahi alana yatırılmasıyla laminoplasti yapılabileceği gösterilmiştir ve bu laminoplasti tekniği ile posterior füzyona destek sağlandığı ortaya konulmuştur. Bunlara ek olarak transvers laminoplasti yapılan hastalarda revizyon cerrahisi gerektirecek durumlarda dura önünde anatomik bir bariyer oluşturacağı için revizyon cerrahisine bağlı dura ve sinir yaralanması komplikasyonu gibi oluşabilecek riskleri en aza indirilecektir. Degenerative spine diseases are important causes of back, low back and lower extremity pain especially in elderly patients. In the narrow canal secondary to degenerative lumbar spondylosis, symptoms occur as a result of narrowing of the canal due to the growth of bone and soft tissues around the canal vertebralis, lateral recess and foramen. Traditionally, laminectomy and foraminatomy have been performed to preserve the facet with a midline posterior approach to treat these symptoms. In the long-term follow-up of patients after laminectomy, instability and deformity-like poor results have led to the development of laminoplasty methods. Since the end of the 1970s, various laminoplasty techniques have been described after posterior decompression in spine surgery. These laminoplasty techniques may vary depending on the size of the pathology, the location, the condition of the patient and the experience of the surgeon. Advantages and disadvantages of these laminoplasty techniques against each other have been reported in the literature. In our study, we describe the technique of transverse laminoplasty with the use of high-speed or ultrasonic bone cutter with facet joint integrity after bilateral laminotomy made from deterioration processus spinosus of depositing the laminotomy area transversely and formed between the detection without using instruments 'transverse laminoplasty' results by identifying the techniques discussed in the literature. In this study, a total of 57 patients with 53 degenerative spinal stenosis, 3 spinal masses and 1 spinal cord malformation who underwent transverse laminoplasty in our clinic between 2009 and 2018 were analyzed retrospectively. In the postoperative follow-up period, the mean follow-up of 36.38 ± 32.02 months for a minimum of 6 months and a maximum of 102 months was observed for fusion in 49 (85%) patients at 0, 3 and 12 months. Preop / postoperative CT scans of the patients revealed that the mean diameter of the anteroposterior (AP) diameter of the midline was 36.94 ± 19.3%. The mean preoperative VAS scores of the patients were 7 ± 1.29, 4.33 ± 1.69 on the first postoperative day, 3.05 ± 1.76 on the 3rd postoperative month and 2.70 ± 1.87 on the 12th postoperative month was observed. When the functional pain index was calculated on the preoperative oswestry scale of the patients, it was measured as 48.21 ± 20.21%. The mean was 28.67 ± 19.41% at postoperative period 12 months. In conclusion, as shown in our case series, laminoplasty can be performed by transposing the procesus spinosus to the surgical area in patients undergoing facet-sparing surgery and posterolateral fixation, and support for posterior fusion has been demonstrated with this technique. In addition, in patients undergoing transverse laminoplasty, it will create an anatomical barrier in front of the dura in cases requiring revision surgery, thus minimizing the risk of complications such as dura and nerve injury due to revision surgery. |
URI: | https://hdl.handle.net/11499/28669 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Show full item record
CORE Recommender
Page view(s)
204
checked on Aug 24, 2024
Download(s)
190
checked on Aug 24, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.