Preeklampsi tanısı konulan hastaların maternal ve plasental serum kalprotektin seviyelerinin klinik önemi

Abstract

Preeklampsi tüm dünyada, gebeliklerde en önde gelen morbidite ve mortalite nedenidir. Tüm gebeliklerin %5-10 unu komplike etmektedir. Kalprotektin granülositlerin ve mononükleer fagositlerin aktivasyonu için spesifik olmayan bir marker olarak kullanılabilen kalsiyum-çinko bağlayıcı heterokompleks proteinidir. Enflamatuar durumların te?hisi için kalprotektin kullanılabilmektedir. Bu çalı?manın amacı preeklamptik gebeliklerde kalprotektin düzeyleri ile klinik bulgular arasındaki ili?kiyi belirlemektir. Pamukkale üniversitesine ba?vurarak preeklampsi tanısı alan 32 preeklampsi hastası ve 30 sağlıklı gebe çalı?maya dahil edilmi?tir. Hastalardan alınan venöz kan santrifüj edildikten sonra kalprotektin düzeyleri ELISA ile ölçülmü?tür. Kontrol ve preeklampsi grubu maternal ya?, gebelik haftası ve fetal ağırlık açısından birbirine benzer idi. Preeklampsi grubundaki kalprotektin seviyeleri (2,71 ? 1,16) kontrol grubundakilerden (1,15 ? 0,68) anlamlı ?ekilde yüksek idi (p<0,001). Fetal kordon kanındaki kalprotektin değerlendirilmesi ise iki grup arasında anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). Maternal serum kalprotektin ile gebelik haftası, 24 saatlik proteinüri, ve ürik asit seviyeleri arasında anlamlı bir korelasyon saptanmaz iken (sırası ile p= 0,351, 0,150, 0,263), sistolik ve diastolik tansiyonun kalprotektin seviyeleri ile anlamlı bir korelasyon gösterdiği saptandı. (korelasyon katsayısı sırası ile: 0,429, p=0,001; 0,295, p=0,022) Sonuç olarak preeklampsili kadınlarda serum kalprotektinin seviyesi anlamlı ölçüde artmaktadır. Bu artı? proteinürinin derecesi ile korele değildir.

Preeclampsia is a worldwide leading cause of morbidity and mortality in pregnancy. It complicates 5-10% of all pregnancies. Calprotectin is a calcium and zinc binding heterocomplex protein that could be used as a nonspecific marker for activation of granulocytes and mononuclear phagocytes. Calprotectin has been proposed for the diagnosis of inflammatory conditions. The aim of this study is to determine the association between of calprotectin levels in the preeclamptic pregnancies and clinic findings. Overall 32 preeclamptic women and 30 controls were by applying to Pamukkale University included to the study. After the venous blood taken from the patients was centrifuged, the calprotectin levels were measured by ELISA. Two groups were comparable with respect to maternal age, gestational age and fetal weight. Maternal serum calprotectin levels were significantly higher in the preeclampsia group (2.71 ? 1.16) compared to control group (1.15 ? 0.68) (p<0.001). Calprotectin levels in the cord blood were however similar in the two groups (p>0.05). Maternal serum calprotectin level was correlated with gestational age, 24 hour proteinuria level, and uric asid level (p= 0.351, 0.150, and 0.263, respectively). On the other hand systolic and diastolic blood pressure were significantly correlated with maternal calprotectin levels (r=0.429, p=0.001and r=0.295, p=0.022, respectively). In conclusion, serum calprotectin is significantly increased in women with preeclampsia. This increase is not corelated with the degree of proteinuria.