An investigation into preparatory class EFL students’ L2 writing anxiety

Abstract

There has been an increase in the number of research studies on EFL writing recently. It is essential to investigate the writing performance of the students for the advance of their academic success. Since writing is considered one of the crucial skills for an effective foreign language progress, the relations of writing with some affective factors are also worth studying. The purpose of this study was to find out the foreign language anxiety levels of learners and examine the relationship between their second language (L2) writing anxiety levels and foreign language writing performance. The participants were 120 preparatory class students from a state university in Turkey. They studied in different classes from A1, A2, and B1 levels in the first module of the fall term of the 2020-2021 academic year. They completed the Second Language Writing Anxiety Inventory (SLWAI) prepared by Cheng (2004a) and a written structured interview form for the study. Their midterm and final exam scores were also used as data collection tools in order to compare their writing performance with their L2 writing anxiety levels. These data collection instruments were sent to participants through e-mails in the 6th week of the first module of 2020-2021 academic year. The quantitative data were analysed by using descriptive statistics with the SPSS program and the qualitative data were analysed through content analysis. The results showed that most of the participants (43.3%) had high levels of writing anxiety in a second language while 34.2% of them had moderate and 22.5% of them had low anxiety levels. The participants from A1 level had the highest level of writing anxiety with a mean score of 68.5. In addition, it was found that females had higher anxiety levels than males. They mostly felt nervous while finding topics, supporting ideas, details, and examples and when there was a time limitation during the writing exercise. Finally, the results showed that there was not a significant relationship between the writing anxiety of the participants and their writing performance.

Son zamanlarda yabancı dil olarak İngilizcenin öğretiminde yazma becerisi ile ilgili araştırma çalışmalarının sayısında bir artış olmuştur. Öğrencilerin akademik başarılarının ilerlemesi için yazma performanslarının incelenmesi önemlidir. Yazma, etkili bir yabancı dil gelişimi için çok önemli becerilerden biri olarak kabul edildiğinden, yazmanın bazı duyuşsal faktörlerle olan ilişkileri de incelenmeye değerdir. Bu çalışmanın amacı, öğrencilerin yabancı dil kaygı düzeylerini belirlemek ve yabancı dilde yazma kaygısı düzeyleri ile yabancı dilde yazma performansları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Katılımcılar Türkiye'deki bir devlet üniversitesinden 120 hazırlık sınıfı öğrencisiydi. Bu öğrenciler 2020-2021 akademik yılı güz dönemi ilk kurunda A1, A2 ve B1 seviyesinden farklı sınıflarda ders aldılar. Katılımcılar, Cheng (2004a) tarafından hazırlanan İkinci Dil Yazma Kaygısı Envanterini (SLWAI) ve çalışma için yazılı yapılandırılmış görüşme formunu tamamladılar. Yazma performansları ile yabancı dilde yazma kaygısı düzeylerini karşılaştırmak için ara sınav ve dönem sonu sınavlarındaki yazma becerileri bölümü puanları da veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Bu veri toplama araçları 2020-2021 eğitim-öğretim yılının ilk modülünün 6. haftasında katılımcılara e-posta yoluyla gönderilmiştir. Nicel veriler, SPSS programı ile betimsel istatistikler kullanılarak analiz edilmiş, nitel veriler ise içerik analizi ile analiz edilmiştir. Sonuçlar, katılımcıların çoğunun (%43,3) ikinci dilde yüksek düzeyde yazma kaygısı, %34,2'sinin orta, %22,5'inin ise düşük kaygı düzeyine sahip olduğunu göstermiştir. A1 düzeyinden katılımcılar 68,5 ortalama puan ile en yüksek yazma kaygısına sahiptir. Ayrıca kadınların erkeklere göre daha yüksek kaygıya sahip oldukları bulunmuştur. Katılımcılar çoğunlukla konuları, destekleyici fikirleri, ayrıntıları ve örnekleri bulurken ve yazma alıştırması sırasında zaman sınırlaması olduğunda gergin hissettiklerini belirtmişlerdir. Son olarak sonuçlar, katılımcıların yazma kaygıları ile yazma performansları arasında önemli bir ilişki olmadığını göstermiştir.