Servikal HPV persistansı ile vajinal flora ilişkisi

Abstract

Servikal kanser, günümüzde önemli bir halk sağlığı problemidir. Servikal kanserin, HPV aşısının sağladığı korunma ve güncel tarama programları sayesinde yüksek oranda önlenebilir olması, servikal kanserle mücadelenin önemini arttırmaktadır. HPV persistansını ve servikal karsinogenezin ilerleyişini etkileyebilen faktörler arasında kronik servikal infalamsyonun da yeralması, vajinal mikrobiyotanın mevcut önemini arttırmaktadır. Bu çalışmada, hastaların servikovajinal sürüntü örneklerini değerlendirerek HPV persistansı olan bireylerde mevcut olan değişikliklerin HPV persistansı ile olası ilişkisini araştırdık. Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’nde HPV enfeksiyonu nedeniyle takibe alınan 30-65 yaş arası kadınlar hedef çalışma grubu olarak tanımlandı. HPV persistansı olan ve olmayan iki grup, servikovajinal sürüntü örneklerinde laktobasil (LB) miktarları ve Nugent skorları, açısından karşılaştırıldı. Çalışmamıza katılan toplam 100 hastadan HPV persistansı olan (n=43) grupta yaş ortalaması, olmayan gruba göre (n=57) anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur. (45.0 ± 10.7 vs. 40.7 ± 7.7, p=0.03) Yine persistans izlenen gruptaki menapoz insidansı, izlenmeyen gruba kıyasla anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur. (%39.5 vs. %15.8, p=0.007) Laktobasil sayısında azalmanın HPV persistansı olan grupta HPV persistansı olmayan gruba kıyasla anlamlı olarak daha fazla olduğu dikkat çekmiştir. (%46,5 vs %21.1, P=0.007) Bunlar dışında kalan diğer klinik ve demografik özelliklerde, servikovajinal örneklerin Nugent skorlamasında ve hastalardan alınan kanlarda çalışılan beyaz küre (WBC) sayımında anlamlı fark izlenmemiştir. Multivaryan analizde laktobasil azalmasının, yaş ve menapoz durumundan bağımsız olarak HPV persistansı ile ilişkili olduğu saptandı.HPV persistansı olan grupta beklenildiği şekilde yaş ortalaması ve menapoz insidansı daha yüksek izlenmektedir. Bunun yanında HPV persistansı olan grupta laktobasil sayısının anlamlı olarak düşük bulunması dikkat çekmektedir. Laktabasil azalması ve HPV persistansı arasındaki bu ilişki, yaş ve menapoz durumundan bağımsız olmaktadır. Bu bulgu, neden sonuç ilişkisi yönünü işaret etmemekle birlikte, HPV persistansı ile laktobasil miktarı arasında klinik açıdan önemli bir ilişki olabileceğini işaregöstermektedir.

Cervical cancer is an important public health problem today. The fact that cervical cancer is highly preventable due to the protection provided by the HPV vaccine and updated screening programs, increases the importance of it. Chronic cervical inflammation is among the factors that can affect the persistence of HPV and the progression of cervical carcinogenesis, which highlights the current importance of the vaginal microbiota. In this study, we evaluated the cervicovaginal swab samples of patients and investigated the possible relationship between HPV persistence and the changes present in cervicovaginal samples of individuals with HPV persistence. Women between the ages of 30-65 who were followed up due to HPV infection in Pamukkale University Hospital Gynecology and Obstetrics Clinic were defined as the target study group. We determined two groups with HPV persistence (n=43) and without HPV persistence (n=57); then analyzed them by comparing their lactobacilli (LB) amounts and Nugent scores of the cervicovaginal swab samples, their white blood cell (WBC) counts and some of their clinical and demographic features such as age, parity number, marriage age, number of partners, smoking status, menopausal status, HPV 16 or 18 history. Among the 100 patients included in our study, the mean age in the group with HPV persistence was found to be significantly higher than in the group without persistence (45.0 ± 10.7 vs. 40.7 ± 7.7, p=0.03) Again, the prevalence of menopause in the persistent group was found to be significantly higher than in the non-persistent group. (39.5% vs. 15.8%, p=0.007) It was noted that the decrease in the number of lactobacilli was significantly higher in the group with HPV persistence compared to the group without HPV persistence. (46.5% vs. 21.1%, P=0.007) No significant difference was observed in other clinical and demographic characteristics, white blood cell counts and Nugent scoring of cervicovaginal samples. In multivariate analysis, lactobacillus reduction was found to be associated with HPV persistence, independent of age and menopausal status. As expected, the mean age and prevalence of menopause are higher in the group with HPV persistence. As a remarkable result, lactobacilli count was significantly lower in the group with HPV persistence. This relationship between lactabacillus reduction and persistence of HPV is independent of age and menopausal status. Although this finding does not indicate the direction of cause and effect relationship, it indicates that there may be a clinically important relationship between HPV persistence and lactobacillus amount of vaginal flora.