CABG’de kullanılan Y greft anastomoz tekniğinde, safen ven greft açıklık oranının erken dönem postoperatif değerlendirilmesi

Abstract

Koroner arter bypass cerrahisinde (CABG) LİMA ve radial arter greftleriyle birlikte safen ven (SVG) grefti sıklıkla kullanılan bir grefttir. Teknik olarak genellikle Cx, RCA ve Diagonal damarlarda tercih edilirler. Proksimal anastamoz ise Asendan aorta yapılır. Çoklu damar hastalarında, porselen aortada, takayasu arteriti gibi aort duvarı kalın ve aterosklerotik yaygın plaklı olduğu durumlarda asendan aorta ne kadar az manüplasyon yapılırsa hastanın mortalitesi ve morbiditesi o kadar az olur. Bazende yetersiz ve kalitesiz SVG varlığı Y greft uygulamaya zorlayabilmektedir. Bizde bu çoklu damar hastalarında safen-safen Y greft yaptık ve post-op 3-6 aylık dönemde SVG açıklık oranlarını değerlendirdik. Çalışmamızda Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde Kalp ve Damar cerrahisi ameliyathanelerinde Aralık 2019 ile Temmuz 2020 tarihleri arasında CABG uygulanmış hastaların post-op 3-6 aylık greft açıklık oranları karşılaştırıldı. Cerrahi endikasyonlar konvansiyonel anjiyografi sonucuna göre verildi. CABG kararı verilen hastalarda safen ven greft ve LİMA greftleri kullanıldı. Yapılan çalışmada hastalar; Y safen greft uygulanan (Grup 1), direk asendan aorta uygulanan (Grup 2) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Grup I’de yaş ortalaması 64 iken, Grup II’de ise yaş ortalaması 64,95 olarak bulundu (p=0.502). Hastaların cinsiyetleri incelendiğinde her iki grupta da erkekler çoğunluktaydı ve istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0.108). Diabetus Mellitus (DM), Hipertansiyon (HT), Hiperlipidemi (HL) ve sigara öyküsü ile gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunamadı (p<0,050). Grup I’de EKO ile bakılan EF’nin medyan değeri 50 (min= 35, maks= 65), grup II’de 55’tir (min=35, maks= 60) (p>0.05). Y greft uygulanmış hastaların 17’sinin damarları açık, 3’ünün tıkalıdır. Klasik greft uygulanmış hastaların 15’inin damarları açıkken 5’i tıkalıdır. OM1’de tüm hastaların damarları açıktır. OM2, D1, İntermediar, RCA, PDA, CX ve LAD’da gruplar arasında anlamlı fark yoktur (p>0.05). PLA’da Y greft uygulanmış 4 hastanın da damarları açıkken, Grup II’de PLA anastamozu yapılmadı. Y Greft yapılan hastalarda damar sayısı, klasik greft yapılan hastalara oranla daha fazlaydı ve iki grup arasında damar sayıları yönünden istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.000). Hastalarımızdaki anastamoz yapılan damar sayısı göz önüne alındığında Y greft 4 damar ve üstü CABG uygulandığını görmekteyiz. Sonuç olarak CABG’de SV Y greftlemenin, klasik SV greftlemeye alternatif olarak güvenle uygulanabileceğini düşünüyoruz.

In coronary artery bypass surgery (CABG), saphenous vein (SV) graft is a commonly used graft together with LIMA and radial artery grafts. Technically, they are generally preferred in Cx, RCA and Diagonal vessels. Proximal anastomosis is made to the ascending aorta. In multi-vessel patients, in cases where the aortic wall is thick and atherosclerotic extensive plaque, such as in the porcelain aorta, Takayasu's arteritis, the less manipulation of the ascending aorta is, the lower the mortality and morbidity of the patient. Sometimes, the presence of insufficient and poor quality SV graft may force the application of Y grafts. We performed this anastomosis with a saphenous saphenous Y graft in multi-vessel diseases. We evaluated SV graft patency rates in the post-op 3-6 month period. In our study, the post-op 3-6 month graft patency rates of patients who underwent CABG between December 2019 and July 2020 in cardiovascular surgery operating rooms at Pamukkale University Hospital were compared. Surgical indications were given according to the results of conventional angiography. Saphenous graft and LIMA grafts were used in patients for whom CABG decision was made. In the study, patients; They were divided into 2 groups: Y saphenous graft applied (Group 1) and directly ascending aorta applied (Group 2). While the mean age was 64 in Group I, it was 64.95 in Group II (p=0.502). When the genders of the patients were examined, males were the majority in both groups and no statistically significant difference was found (p=0.108). No statistically significant difference was found between the groups with Diabetus Mellitus (DM), Hypertension (HT), Hyperlipidemia (HL) and smoking history (p<0.050). The median value of EF measured by ECO in group I was 50 (min= 35, max= 65), in group II it was 55 (min=35, max= 60) (p>0.05). The vessels of 17 patients who underwent Y grafts were open and 3 of them were occluded. While the vessels of 15 of the patients who had classical grafts were open, 5 were occluded. In OM1, the vessels of all patients are open. There was no significant difference between the groups in OM2, D1, Intermediate, RCA, PDA, CX and LAD (p>0.05). While the vessels of 4 patients who underwent Y grafting in PLA were open, PLA anastomosis was not performed in Group II. The number of vessels in the patients who underwent Y Graft was higher than the patients who underwent classical grafting, and it was statistically significant between the two groups in terms of the number of vessels (p=0.000). Considering the number of vessels anastomized in our patients, we see that CABG was applied to 4 vessels or more on Y grafts. In conclusion, we think that LV Y grafting in CABG can be safely applied as an alternative to classical LV grafting.