Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11499/38907
Title: Polikistik over sendromlu (PKOS) kadınlarda plazma netrin-1 düzeyinin insülin direnci ve oksidatif stres ile ilişkisi
Other Titles: The relationship of plasma netrin-1 level with insulin resistance and oxidative stress in women with polycystic ovary syndrome (PCOS)
Authors: Yüksel, Füsun
Advisors: Fenkçi, İbrahim Veysel
Keywords: Polikistik Over Sendromu
İnsülin Direnci
Netrin-1 Proteini
Oksidatif Stres
MDA
NO
Glutatyon
Polycystic Ovary Syndrome
Insulin Resistance
Netrin-1 Protein
Oxidative Stress
MDA
NO
Glutathion
Publisher: Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract: Amaç: Polikistik over sendromunda görülen hiperandrojenemi, insülin rezistansı ve oksidatif stres uzun dönemde vaskülo-endotelyal hasara neden olur. Netrin-1’in endotelyal ve vasküler düz kas hücrelerinin morfogenezisinde ve inflamasyonda regülatör olarak görev yaptığı da bilinmektedir. Bu çalışmadaki amacımız polikistik over sendromlu hastalar ile sağlıklı kontrol grubu arasında Netrin-1, malondialdehit, glutatyon, nitrik oksit düzeylerini belirleyerek bu markerların PKOS’taki vaskülo-endotelyal hasarın bir belirteci olup olmayacağını göstermektir. Gereç ve Yöntem: Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekoloji Polikliniği’ne Kasım 2020-Mayıs 2021 tarihlerinde başvuran ve Rotterdam Kriterlerine göre PKOS tanısı konan, son 6 ay içinde herhangi bir nedenle steroid veya seks hormon tedavisi almamış olan üreme çağındaki 18-38 yaş arası kadın hastalar hasta grubu olarak belirlendi. Her hangi bir endokrinolojik hastalığı bulunmayan, Rotterdam Kriterlerini karşılamayan, son 6 ay içinde herhangi bir nedenle steroid veya seks hormon tedavisi almamış olan üreme çağındaki 18-38 yaş arası kadın hastalar kontrol grubu olarak belirlendi ve çalışmaya dâhil edildi. Referans çalışma doğrultusunda yapılan güç analizinde, iki grup arasındaki farkın etki büyüklüğünün kuvvetli düzeyde olduğu (d=0.95) görülmüştür. Daha düşük düzeyde de bir etki büyüklüğü elde edilebileceği de düşünülerek yapılan güç analizi sonucunda, kuvvetli düzeyde bir etki büyüklüğü değeri için (d=0.65) çalışmaya en az 60 kişi (her grup için en az 30 kişi) alınırsa %95 güven düzeyinde ve %80 güç düzeyinde olacağı hesaplanmıştır. Veriler SPSS paket programıyla analiz edildi. Sürekli değişkenler ortalama ± standart sapma ve kategorik değişkenler sayı ve yüzde olarak verildi. Parametrik test varsayımları sağlandığında bağımsız grup farklılıkların karşılaştırılmasında İki Ortalama Arasındaki Farkın Önemlilik Testi; parametrik test varsayımları sağlanmadığında ise bağımsız grup farklılıkların karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi kullanıldı. Ayrıca sürekli değişkenlerin arasındaki ilişkiler Spearman ya da Pearson korelasyon analizleriyle ve kategorik değişkenler arasındaki farklılıklar ise Ki kare analizi ile incelendi. Tüm istatistiklerde p anlamlılık değeri 0,05 olarak alındı. Hastaların jinekolojik pelvik muayene ve ultrasonografik pelvik değerlendirilmeleri yapıldı. Boy, kilo, vücut kitle indeksi ve bel çevresi gibi antropometrik ölçümleri yapıldı. Ayrıca hastalar, hirsuitizmin klinik seviye belirleme skorlama sistemi olan Ferriman-Gallwey Skorlaması ile değerlendirildi. Menstrüel siklusun 2. veya 3. günlerinde Folikül Stimülan Hormon (FSH), Lüteinizan Hormon (LH), Estradiol (E2), Prolaktin (PRL), Tiroid Stimülan Hormon (TSH), Total testosteron (TT), Seks Hormon Bağlayıcı Globülin (SHBG), Dehidroepiandrosteron sülfat (DHEA-S), açlık kan şekeri, insülin ve Anti-Müllerian Hormon (AMH) değerleri görüldü. Hastalardan alınan serum örneklerinden plazma Netrin-1 ve oksidatif stres belirteci olarak da Nitrik Oksit (NO) ve Malondialdehit (MDA) seviyeleri ile antioksidan belirteç olarak Glutatyon seviyeleri Elisa yöntemi ile belirlendi. Son 6 ay içinde hormon replasman tedavisi almış olan veya ek endokrinolojik bozukluğu olan hastalar çalışmaya dâhil edilmedi. Bulgular ve sonuç: Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekoloji Polikliniği’nde yapılan bu klinik çalışmaya PKOS tanısı almış 36 hasta ile kontrol grubunda yer alan 32 sağlıklı olgu dâhil edildi. Çalışmaya alınan toplam olgu sayısı 68 idi. Çalışmamız sonucunda hasta grubu ve kontrol grubu karşılaştırmasında netrin-1 (2420.76 ± 282.26 vs. 2739.50 ± 258.69 p:0.408), MDA (31.77 ± 4.29 vs. 40.91 ± 4.43 p:0.144), glutatyon (15.15 ± 1.05 vs. 13.13 ± 0.91p:0.154), NO (290.91 ± 36.37 vs. 297.81 ± 32.29 p 0.888) seviyeleri arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. PKOS patofizyolojisindeki rolünü anlamak için PKOS fenotipleri ve hasta alt gruplarını daha geniş bir şekilde değerlendirecek yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Aim: Hyperandrogenemia, insulin resistance and oxidative stress seen in polycystic ovary syndrome cause vasculo-endothelial damage in the long term. It is also known that netrin-1 functions as a regulator in the morphogenesis of endothelial and vascular smooth muscle cells and inflammation. Our aim in this study is to determine Netrin-1, malondialdehyde, glutathione, nitric oxide levels between patients with polycystic ovary syndrome and healthy control group and to show whether these markers will be a marker of vasculo-endothelial damage in PCOS. Material and Methods: A woman of reproductive age, aged 18-38, who applied to Pamukkale University Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology, Gynecology Polyclinic between November 2020 and May 2021 and was diagnosed with PCOS according to the Rotterdam Criteria, and had not received steroid or sex hormone treatment in the last 6 months for any reason. The patients were determined as the patient group. Female patients aged 18-38 years of reproductive age, who did not have any endocrinological disease, did not meet the Rotterdam Criteria, and had not received steroid or sex hormone therapy for any reason in the last 6 months, were determined as the control group and included in the study. In the power analysis conducted in line with the reference study, it was observed that the effect size of the difference between the two groups was at a strong level (d=0.95). As a result of the power analysis carried out considering that a lower level of effect size can be obtained, for a strong effect size value (d=0.65), if at least 60 people (at least 30 for each group) are included in the study, 95% confidence level and 80% power will be calculated. The data were analyzed with the SPSS package program. Continuous variables were given as mean ± standard deviation, and categorical variables as numbers and percentages. Test of Significance of Difference Between Two Means in comparison of independent group differences when parametric test assumptions are met; When parametric test assumptions were not met, the Mann-Whitney U test was used to compare independent group differences. In addition, the relations between continuous variables Spearman or Pearson correlation analyzes and the differences between categorical variables were analyzed by Chi-square analysis. The p significance value was taken as 0.05 in all statistics. Gynecological pelvic examination and ultrasonographic pelvic evaluations of the patients were performed. Anthropometric measurements such as height, weight, body mass index and waist circumference were performed. In addition, patients were evaluated with the Ferriman-Gallwey Scoring, which is the clinical leveling scoring system of hirsutism. On the 2nd or 3rd days of the menstrual cycle, Follicle Stimulating Hormone (FSH), Luteinizing Hormone (LH), Estradiol (E2), Prolactin (PRL), Thyroid Stimulating Hormone (TSH), Total testosterone (TT), Sex Hormone Binding Globulin (SHBG), Dehydroepiandrosterone sulfate (DHEA-S), fasting blood sugar, insulin and Anti-Müllerian Hormone (AMH) values were observed. Plasma Netrin-1, Nitric Oxide (NO) and Malondialdehyde (MDA) levels as an oxidative stress marker and Glutathione levels as an antioxidant marker were determined by Elisa method from serum samples taken from the patients. Patients who had received hormone replacement therapy in the last 6 months or had additional endocrinological disorders were not included in the study. Results and Conclusion: In Pamukkale University Gynecology and Obstetrics Department Gynecology Polyclinic, this clinic is 36 patients with PCOS and 32 healthy patients who were controlled. The total number of cases included in the study was 68. As a result of our study, netrin-1 (2420.76 ± 282.26 vs. 2739.50 ± 258.69 p:0.408), MDA (31.77 ± 4.29 vs. 40.91 ± 4.43 p:0.144), glutathione (15.15 ± 1.05 vs. 13.13 ± 0.91) were compared between the patient group and the control group. p:0.154), NO (290.91 ± 36.37 vs. 297.81 ± 32.29 p 0.888) levels were not found to be significantly different. Further studies that will evaluate PCOS phenotypes and patient subgroups more broadly are needed to understand their role in PCOS pathophysiology.
URI: https://hdl.handle.net/11499/38907
Appears in Collections:Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
fusun_yuksel_tez.pdf.pdf1.41 MBAdobe PDFView/Open
Show full item record



CORE Recommender

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.