Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/11499/413
Title: Androgenetik alopesili hastalarda serum d vitamini düzeyleri ile vitamin d reseptörü ve androjen reseptörü gen polimorfizmlerinin araştırılması
Other Titles: The investigation of serum vitamin D levels, vitamin D receptor gene polymorphisms and androgen receptor gene polymorphisms in patients with androgenetic alopecia
Authors: Yılmaz, Şeyma
Advisors: Nida Kaçar
Keywords: AR, EDA2R, VDR, AGA, FPHL
AR, EDA2R, VDR, AGA, FPHL
Publisher: Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract: Androgenetik alopesi (AGA), her iki cinsiyette en sık görülen saç dökülmesidir. Bu saç hastalığının patogenezinde genler ve hormonlar önemli rol oynar. Fakat AGA’nın patofizyolojisi ve genetik özellikleri tam olarak aydınlatılamamıştır. Bazı çalışmalarda X kromozomundaki androjen reseptör (AR) geni ve ektodisplazin A2 reseptörü (EDA2R) genini içeren lokusun AGA için major sorumlu lokus olduğu kaydedilmiştir. Ayrıca saç siklusunda vitamin D reseptörünün (VDR) önemli rol oynadığı gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı, serum D vitamini (25-(OH) D vitamini) düzeyleri ile VDR (FokI, BsmI, TaqI ve ApaI) ve AR/EDA2R gen polimorfizmlerinin (rs6152 ve rs1385699) kadın ve erkek tipi AGA’daki olası rolünü araştırmaktır. Çalışmaya 18 yaş üstü AGA’sı olan 27 erkek ve 23 kadın hasta ile 40 yaş üstü sağlıklı 26 erkek ve 24 kadın birey olmak üzere toplam 100 kişi dahil edildi. AGA tanısı öykü ve klinik muayeneye göre koyulmuş olup, trikogram ve trikoskopi ile desteklendi. AGA’nın düzeyi, erkek hastalar için Hamilton-Norwood skalası ve kadın hastalar için Ludwig skalasının uygulanmasıyla belirlendi. Hamilton-Norwood evre III veya daha üstü AGA’sı olan erkek hastalar ve Ludwig evre II veya daha üstü AGA’sı olan kadın hastalar çalışmaya alındı. Olguların periferik kan DNA örneklerinde VDR geni polimorfizmleri polimeraz zincir reaksiyonu-restriksiyon fragment uzunluk polimorfizmi (PCR-RFLP) ile incelenirken AR/EDA2R geni polimormorfizleri PCR-Dizi Analizi yöntemi ile değerlendirildi. Serum 25- (OH) vitamin D düzey tayini ise başvuru sırasına göre ilk 44 hasta ve 44 kontrolde enzim bağlı immün assay (ELISA) yöntemi ile çalışıldı. Çalışmamızda cinsiyetler arasında ortalama AGA başlangıç yaşı açısından anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Erkek AGA’lı hastalarda AGA başlangıç yaşı her iki tarafta AGA öyküsü olanlarda paternal AGA öyküsü olanlara kıyasla anlamlı düzeyde daha düşük saptandı (p=0.005). Ortalama serum 25-(OH) D vitamin düzeyi açısından hasta grubu ile kontrol grubu arasında anlamlı fark görülmedi (p>0.05). VDR gen polimorfizmlerine bakıldığında her iki cinsiyette de hastalar ile kontroller arasında genotip ve allel frekans dağılımlarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Erkek hastalarda erkek kontrollere kıyasla rs6152 G allel ve GG genotip frekansı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha sık saptandı (p=0.0001, p=0.0001). Yine erkek hastalarda erkek kontrollere kıyasla rs1385699 A allel ve AA genotip frekansı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha sık bulundu (p=0.0001, p=0.006). Ayrıca erkek hastalarda rs6152 polimorfizmi ve rs1385699 polimorfizmi arasında yüksek düzey pozitif korelasyon gözlendi. Yani erkek hastalarda rs6152 ve rs1385699 polimorfizmleri arasında bağlantı dengesizliği saptandı. Aksine kadın hastalar ile kadın kontroller arasında rs6152 polimorfizmi açısından fark yokken rs1385699 polimorfizminde kadın hastalarda G allel ve GA genotip frekansı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha sık saptandı (p=0.0001, p=0.005). Sonuçlarımız doğrultusunda AGA ile D vitamin düzeyi ve VDR gen polimorfizmleri arasında ilişki saptanmazken rs6152 ve rs1385699 polimorfizmleri ile erkek AGA arasında güçlü ilişki saptanmıştır. Çalışmamızda AGA’nın erkekte ve kadında farklı etiyolojiye sahip olması mümkün gözükmektedir. Patogenezi aydınlatmak için her iki cinsiyeti içeren daha geniş vaka serileriyle ileri genetik araştırmalara ihtiyaç vardır. Androgenetic alopecia (AGA) is the most common cause of hair loss in both sexes. Genetic and hormonal factors play an important role in the pathogenesis of this hair disorder. However, the pathophysiology and the genetics of AGA have not been fully understood yet. Several studies have reported that the X-chromosomal locus containing the genes for the androgen receptor (AR) and the ectodysplasin A2 receptor (EDA2R) is the major genetic locus that causes susceptibility to AGA. In addition the vitamin D receptor (VDR) plays an important role in regulating the hair cycle. The aim of this study is to investigate possible role of the serum vitamin D levels (25-(OH) D), the VDR gene polymorphisms (FokI, BsmI, TaqI, ApaI) and the AR/EDA2R gene polymorphisms (rs6152 ve rs1385699) in male and female pattern AGA. Our study included 100 participants, 50 with AGA (27 male and 23 female, >18 years) and 50 healthy control subjects (26 male and 24 female, >40 years). Diagnosis of AGA was based on history and clinical findings and confirmed by trichogram and trichoscopy. AGA severity was assessed according to the Hamilton-Norwood classification in male patients and the Ludwig scale in female patients. Male patients having Hamilton-Norwood grade III-VII AGA and female patients having Ludwig grade II-III AGA was included in the study. The VDR gene polymorphisms and the AR/EDA2R gene polymorphisms were evaluated by polymerase chain reaction-restriction fragment length polymorphism (PCR-RFLP) and PCRdirect sequencing, consequently, in peripheral blood DNA samples. Serum 25-(OH) vitamin D levels were determined with Enzyme-Linked-Immunosorbent Assay (ELISA) in the first 44 patients and the first 44 controls according to order of application. No significant difference was found in terms of the average age of AGA onset between the two genders (p>0.05). In men, the average age of AGA onset with family history on either side was earlier than the average age of AGA onset in ones with parental family history (p=0.005). No significant difference in terms of serum 25-(OH) vitamin D levels was observed between the patients and the controls (p>0.05). When VDR gene polymorphisms were evaluated, none of the VDR allele or genotype frequencies showed statistically significant differences between the patients and controls in both sexes (p>0.05). The rs6152 G allele and GG genotype frequencies were significantly higher in male patients compared to male controls (p=0.0001, p=0.0001). The rs1385699 A allele and AA genotype frequencies were significantly higher in male patients compared to male controls, as well (p=0.0001, p=0.006). In addition, a significant positive correlation between the rs6152 polymorphism and the rs1385699 polymorphism was determined in male patients, suggesting a linkage disequilibrium between the rs6152 polymorphism and the rs1385699 polymorphism. Conversely, in women, no significant difference in terms of rs6152 polymorphism was observed between the patients and the controls (p>0.05). The rs1385699 G allele and GA genotype frequencies in female patients were statistically significantly higher than female controls (p=0.0001, p=0.005). According to our results, no association was determined between serum 25-(OH) vitamin D levels and VDR gene polymorphisms while a strong association was observed between male AGA and both rs6152 and rs1385699 polymorphisms. Our results suggest that there may be etiological differences between male and female AGA. Further genetic studies are needed to clarify the genetic susceptibility loci for AGA in larger samples.
URI: https://hdl.handle.net/11499/413
Appears in Collections:Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Seyma_YILMAZ_TEZ.pdf2.09 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open
Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

144
checked on Aug 24, 2024

Download(s)

218
checked on Aug 24, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.