Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/435
Title: | Vücut kitle indeksi ile inflamatuar parametrelerin ilişkisi | Other Titles: | The relationship between inlammatory markers and body mass index | Authors: | Uludağ, Burcu | Advisors: | Yusuf İ. Alihanoğlu | Keywords: | Vücut kitle indeksi, hs-CRP, lipoprotein (a), CD34 pozitif kök hücre, endotelyal progenitör hücre, insülin direnci, koroner arter hastalığı Body mass index, hs-CRP, Lipoprotein (a), CD34 positive endothelial progenitor cell, insulin resistance, coronary artery disease. |
Publisher: | Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi | Abstract: | Giriş: Kardiyovasküler hastalıklar tüm dünyada mortalitenin önde gelen nedenlerinden biridir. Aterosklerozun kronik inflamatuar bir olay olduğu ve patogenezin her aşamasında inflamasyonun rolü olduğu, son yıllarda üzerinde durulan önemli bir konudur. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde epidemik boyuta ulaşan ve klasik risk faktörlerinden olan obezite ise düşük seviyede inflamatuar bir durum olarak tanımlanmaktadır. İnsidansı gittikçe artan bu hastalığın aterogenez patogenezindeki rolünün anlaşılması, ilerideki tedavi şemalarının belirlenebilmesi için önemlidir. Bu amaçla çalışmamızda obezite ile inflamatuar belirteçlerin ilişkisi araştırılmış, obezitenin koroner arter hastalığı riskindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Gereç ve yöntem: Çalışmaya 57 morbid obez, 52 obez, 37 fazla kilolu ve 30 normal vücut kitle indeksine sahip toplam 176 birey alınmıştır. Çalışmaya; diyabetes mellitusu , koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği, kalp kapak hastalığı, bilinen aritmisi, romatolojik hastalığı, malignitesi, enfeksiyon ve yakın zamanda geçirilmiş travma/operasyon öyküsü olan bireyler dahil edilmemiştir. Tüm olguların HOMA-IR değerleri hesaplanmış, hs-CRP, lipoprotein(a) ve CD34 pozitif endotelyal progenitör hücre seviyelerine bakılmıştır. Bulgular: İnflamasyon hakkında fikir sahibi olunabilmesi için tüm bireylerde hs-CRP çalışılmış ve gruplar arasında istatiksel anlamlı farklılık saptanmıştır. Ayrıca hs-CRP’nin vücut kitle indeksi ve HOMA-IR değerleriyle pozitif yönde korele olduğu görülmüştür. Yine lipoprotein(a) açısından da gruplar arasında anlamlı farklılık XII olduğu saptanmıştır. Lipoprotein(a) seviyeleriyle; yaş,vücut kitle indeksi, bel çevresi, HOMA-IR, total kolesterol, LDL-Kolesterol, trigliserid değerlerinin pozitif yönde korele olduğu görülmüştür. HDL-Kolesterol ile lipoprotein(a) arasında ters yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Ayrıca morbid obezlerin %96,5’nin, obezlerin ise tamamının lipoprotein(a) değerlerinin, koroner arter hastalığı için riskli olan 30 ng/ml’nin üzerinde olduğu görülmüştür. Endotel disfonksiyonunun önemli bir belirteci olan CD34 pozitif endotelyal progenitör hücre seviyeleri de çalışılmış ve gruplar arasında anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır. hs-CRP ile lipoprotein(a) arasında anlamlı pozitif korelasyon saptanırken, endotelyal progenitör hücre ile hs-CRP ve lipoprotein(a) aralarında anlamlı ilişki tespit edilememiştir. Sonuç: Çalışmamız, vücut kitle indeksi artışıyla inflamasyon arasında korelasyon olduğunu göstermiştir. Ayrıca hs-CRP ve lipoprotein(a) düzeyleri, obez ve morbid obez grupta oldukça yüksek saptanmış olup, bu parametrelerin inflamasyonun bir belirteci olmanın yanında aterogenez patogenezinde de rol aldıkları düşünüldüğünde, vücut kitle indeksi artışı ile bireylerin aslında sahip oldukları toplam riskin ne kadar yükselebileceği öngörülebilir. Bu yüzden adipoz doku artışıyla birlikte bireylerin kardiyovasküler riski ciddi derecede yükselebilir ve primer koruma amacıyla kilo kaybının sağlanmasının yanında ek kardiyovasküler risk faktörlerinin de agresif bir şekilde tedavi edilmesi uygun olur. Ancak obeziteyle birlikte artan kardiyovasküler riskin daha net ortaya konulması için prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. Introduction: Cardiovascular diseases are the most important mortality cause in the world. It is an essential eloborated issue in recent years that atherosclerosis is a chronic inflammatory process and inflammation takes place in any stage of its pathogenesis. Obesity which is one of classical risk factors and has turned into an epidemic in both developed and developing countries has been described as a low degree inflammatory process. Understanding the role of obesity on atherosclerosis pathogenesis it is quite substantial for identifying some treatment strategies in the future. So, the aim of this study is to investigate the relationship between obesity and inflammatory markers, and also to evaluate its role as a risk factor in coronary artery disease. Material and method: Totally 176 patients were enrolled to the study and it was divided into four groups as 57 morbid obese, 52 obese, 37 overweight ones and 30 controls. The individuals with the history of previously known diabetes mellitus, coronary artery disease, congestive heart failure, chronic kidney disease, severe valvular heart disease, arrhytmia, rheumatological disorders or malignity, and also the ones with recently happened inflammation, trauma or operation were excluded from the study. Blood samples were collected and conventional echocardiographic evaluations were performed to all of the patients. Results: hs-CRP measurements were made in all patients to evaluate inflammatory status and statistically significant difference was found between two groups. Positive correlations were detected between hs-CRP and body mass index, waist circumference and HOMA-IR values. Additionally, lipoprotein (a) levels between the groups were also found to be different. While positive correlations were seen XIV between lipoprotein (a) and age, body mass index, waist circumference, HOMA-IR, total cholesterol, LDL cholesterol and trygliseride levels, a negative correlation was found between lipoprotein (a) and HDL cholesterol levels. Lipoprotein (a) levels were higher than 30 ng/ml in 96.5% of morbid obese and 100% of obese patients, which indicate risky individuals for coronary artery disease. Besides, there was a statistically significant difference between two groups in terms of CD34 positive endothelial progenitor cell levels, which is an important marker that showing endothelial dysfunction. A positive correlation was also detected between body mass index and CD34 positive endothelial progenitor cell levels. Although, a significant positive correlation was found between hs-CRP and lipoprotein (a) levels, there was not such a relation between endothelial progenitor cell and hs-CRP or lipoprotein (a). Conclusion: Our study demonstrates a correlation between the inflammatory markers and increasing body mass index. And also hs-CRP and lipoprotein (a) levels were found to be significantly higher in both obese and morbid obese ones. Because these parameters not only show inflammation but also play a role on atherogenesis development, it may be thought that actual risk of the individuals with increasing body mass index are substantially higher than assumed. Therfore, we think that cardiovascular risk status of the persons increases seriously while the adipose tissue rises as well. As a primary prophylaxis, we support that the additional risk factors should be aggresively treated and weight lost should be provided. However, more prospective studies are required to show that cardiovascular risk increasing with obesity. | URI: | https://hdl.handle.net/11499/435 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
obezite tez inflamasyon 04.09.14.pdf | 1.45 MB | Adobe PDF | View/Open |
CORE Recommender
Page view(s)
92
checked on Aug 24, 2024
Download(s)
282
checked on Aug 24, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.