Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/438
Title: | Vena safena magna ve perforan ven yetmezliği bulunan hastalarda endovenöz lazer ablasyon ve köpük skleroterapinin etkinliği | Other Titles: | The effectiveness of endovenous laser ablation and foam sclerotherapy in patients with great Saphenous vein (GSV) insufficiency and perforator venous incompetence | Authors: | Baştürk, Tuğberk | Advisors: | Ahmet Baki Yağcı | Keywords: | Endovasküler lazer ablasyon, köpük skleroterapi, vena safena manga yetmezliği, perforan ven yetmezliği, yüzeyel venöz yetmezlik tedavisi Endovascular laser ablation, foam sclerotherapy, great saphenous vein insufficiency, perforating vein incompetence, treatment of superficial venous insufficiency |
Publisher: | Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi | Abstract: | Bu çalışmada, semptomatik Vena Safena Magna (VSM) ve perforan ven yetmezliği (PVY) nedeniyle endovenöz lazer ablasyon (EVLA) veya EVLA+köpük skleroterapi (KS) işlemleri yapılan hastalarda, her iki işlemin tedavi etkinliklerini araştırdık. İşlem öncesi ayrıntılı anamnez alınarak fizik muayene yapılan, RDUS inceleme ile alt ekstremite venöz haritalaması elde olunan, işlem sonrası 1, 3, 6. ay kontrol kayıtları eksiksiz olan EVLA veya EVLA+KS yapılan toplam 42 hastadaki (29 kadın, 13 erkek, ortalama 49.8±12.5 yaş, aralık 24-73 yıl) 47 alt ekstremite çalışmaya dahil edildi. İşlem öncesi kronik venöz yetmezliğe (KVY) bağlı semptomlar ve ekstremitelerdeki Vizüel Analog Skala (VAS) değerleri kaydedildi. Otuz sekiz alt ekstremitede sadece VSM’ye EVLA, 9 alt ekstremitede VSM’ye EVLA ve yetmezlik bulunan 17 perforan vene KS uygulandı. 38 ekstremitedeki 93 PVY’ye ise herhangi bir işlem yapılmadı. Sadece EVLA ve EVLA+KS yapılan her iki grupta, işlem sonrası 1., 3. ve 6. ay kontrollerinde, KVY’ye bağlı semptomların değişimi sorgulanarak EVLA yapılan VSM’lerdeki, skleroterapi yapılan ve yapılmayan PVY’lerdeki çap değişiklikleri, yeni oluşan PVY’ler, yeni saptanan perforan venler kaydedildi. İşleme bağlı major ve minör komplikasyonlar not edildi. Hastaların altıncı ay kontrolünde, işlem yapılan ekstremitelerdeki VAS değerleri tekrar sorgulandı. Bir, üç, altıncı ay kontrolünde, EVLA yapılan tüm VSM’ler ve KS uygulanan tüm perforan venler tromboze izlenmiş olup, ilgili venlerin hepsinin çapında azalma mevcuttu. KS yapılmayan 93 PVY’nin çapında ise artış saptandı. Altıncı ay sonunda, sadece EVLA yapılan 38 ekstremitede, işlem öncesi saptanmayan, işlem sonrası görülebilir hale gelen 28 perforan ven izlenirken, EVLA+KS yapılan 9 ekstremitede bu değer 4’tü. Sadece EVLA yapılan 1 ekstremitede ise işlem öncesi yetmezlik bulunmayan, işlem sonrası 6. ayda patolojik reflü saptanan 1 perforan ven vardı. EVLA veya EVLA+KS yapılan tüm ekstremitelerde 1 veya daha fazla semptomda düzelme gözlenirken, sadece EVLA yapılan ekstremitelerin 11’inde (%28.9), EVLA+KS yapılan ekstremitelerin ise 2’sinde (%22.2) tüm semptomlarda düzelme sağlandı. İşlem öncesine göre işlem sonrası 6. ayda, sadece EVLA yapılan ve EVLA+KS XIV yapılan ekstremitelerin VAS değerlerinde anlamlı düşüş izlendi (sırasıyla, P = 0.0001, P = 007). Ancak her iki grup arasında, tüm semptomlarda düzelme ve işlem öncesine göre 6. ay VAS değerlerindeki yüzdesel düşüş oranları açısından anlamlı farklılık izlenmedi (P > 0.05). Majör komplikasyon olarak, EVLA+KS yapılan 1 ekstremitede popliteal vende parsiyel trombüs, sadece EVLA yapılan 1 ekstremitede ise krural bölgede yaklaşık 10 cm uzunluğunda ikinci derece cilt yanığı saptandı. EVLA+KS yapılan ekstremitelerde sadece EVLA yapılan gruba göre daha fazla pigmentasyon artışı saptanmış fark istatistiksel olarak anlamlıydı (P = 0.006). Her iki grupta diğer minör komplikasyonların saptanma oranı benzerdi. Sonuç olarak, minimal invaziv teknikler olan EVLA ve KS, alt ekstremite yüzeyel ve PV yetmezliklerinin tedavisinde oldukça etkin, iyi klinik ve kozmetik sonuçları olan, düşük komplikasyon oranları ile güvenilir tedavi yöntemleridir. VSM ve PV yetmezliklerinin birlikte bulunduğu hastalarda, sadece EVLA ve EVLA+KS tedavileri, klinik semptomlarda benzer oranda düzelme sağlarken, tedaviye KS’nin eklenmesi ile daha iyi kozmetik sonuçlar elde edilebilir. Ancak her iki yetmezliğin birlikte bulunduğu hastalarda, EVLA ve EVLA+KS tedavi sonuçlarını karşılaştıran, geniş hasta gruplu randomize çalışmalara ihtiyaç vardır. The aim of the present study was to investigate the effectiveness of endovenous laser ablation (EVLA) versus EVLA + foam sclerotherapy (FS) in patients with symptomatic great saphenous vein insufficiency (GSV) and perforator vein incompetence. A total of 47 lower limbs of 42 patients (29 females and 13 males, mean age: 49.8 ± 12.5 years, age range: 24-73 years), who underwent physical examination including complete anamnesis prior to the procedure and in whom lower extremity venous mapping was obtained with RDUS and who attended control visits at 1, 3 and 6 months after undergoing EVLA or EVLA-FS, were included in the study. The symptoms related to chronic venous insufficiency (CVI) before the procedure and the scores of visual analog scale (VAS) in the extremities were recorded. Only EVLA was performed in 38 lower extremities with GSV insufficiency, and EVLA was performed in 9 lower extremities and additionally FS was performed in 17 incompetent perforating veins. No procedure was performed in 93 incompetent perforating veins in 38 lower extremities. In patients that underwent EVLA and EVLA+FS, the changes in the symptoms of CVI were evaluated during control visits at 1, 3, and 6 months after the procedure, and changes in the diameters of GSVs that underwent EVLA only and the diameters of perforating veins that underwent sclerotherapy or not, recently formed incompetent perforator veins, and recently detected perforator veins were recorded. The minor and major complications related to the procedure were recorded. The VAS scores in the operated extremity were re-evaluated at 6-month control visit. During the control visits at 1, 3, and 6 months, the formation of thrombosis was observed in GSVs that underwent EVLA and all perforating veins that underwent FS, and a reduction was found in the diameter of all the relevant veins. On the other hand, an increase was observed in the diameters of 93 incompetent perforating veins that were left un-treated. At the end of six months, 28 new perforating veins were observed that were not visualized during the procedure in 38 lower extremities treated with EVLA, and 4 new perforating veins were observed in 9 lower extremities treated with EVLA+FS. In one extremity treated with EVLA only, one perforating vein was observed that did not have insufficiency before the procedure XVI and developed pathological reflux at 6 months. An improvement was observed in one or more symptoms in all extremities that underwent EVLA or EVLA+FS, and an improvement was observed in all symptoms in 11 lower limbs that underwent EVLA (28.9%) and in 2 lower limbs that underwent EVLA+FS (22.2%). A significant decrease was observed in the VAS scores of the extremities that underwent either EVLA or EVLA+FS at 6 months compared to baseline values (P = 0.0001 and P = 0.007, respectively). However, there was no significant difference between the groups in terms of the improvement in all symptoms and percentage of reduction in VAS scores at 6 months compared to baseline values (P > 0.05). As a major complication, partial thrombus formation was observed in the popliteal vein of one extremity that underwent EVLA+FS and a second-degree skin burn measuring around 10 cm in length was observed in the crural region of one extremity that underwent EVLA. The hyperpigmentation in the lower extremities was significantly more prominent in EVLA+FS groups compared to EVLA group (P = 0.006). The two groups were found to be similar in terms of the rate of minor complications. In conclusion, as minimally invasive techniques, EVLA and FS are safe treatment methods offering effective treatment of insufficiency in superficial and perforating veins of the lower extremity, good clinical and cosmetic outcomes, and low complication rates. EVLA and EVLA+FS provide similar improvement in the clinical symptoms in patients with PV incompetence in addition to GSV insufficiency; however, the addition of FS to the treatment allows achieving better cosmetic results. Randomized studies comparing the treatment outcomes of EVLA and EVLA+FS are required in patients having both types of venous insufficiency. | URI: | https://hdl.handle.net/11499/438 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
TEZ TUĞBERK BAŞTÜRK.pdf | 2.32 MB | Adobe PDF | View/Open |
CORE Recommender
Page view(s)
2,088
checked on Aug 24, 2024
Download(s)
638
checked on Aug 24, 2024
Google ScholarTM
Check
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.