Acil servise başvuran KOAH atağındaki hastalarda atağın ciddiyeti, tekrar başvuru ve mortaliteyi belirlemede inspiratuar kas ultrasonografisinin rolü

Abstract

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) morbidite ve mortalitesi yüksek, yaygın kronik bir hastalıktır. Acil servise KOAH alevlenmesi nedeniyle başvuru oldukça sıktır. Bu hastaların özellikle de kış aylarında çeşitli etmenlerle hastalıklarının alevlenme sıklığı artmaktadır. KOAH kronik sistemik enflamatuar bir hastalık olduğu için solunum kaslarında atrofiye yol açabilirken, adaptif mekanizmalar ve maruz kalınan strese yanıt olarak hipertrofi de görülebilmektedir. Çalışmadaki amacımız inspiratuar kasların ultrasonografik özelliklerinin KOAH alevlenmesi tanısı alan hastalarda hastaneye yatış, tekrarlayan atak nedeniyle tekrar başvuru ve mortalite ile olan ilişkisini incelemektir.Prospektif tanımlayıcı, analitik özellikte bu çalışma Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı’nda gerçekleştirilmiştir. Dahil edilme kriterlerine uyan 63 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Başvuru sırasında hastaların diyafragma gezisi, diyafragma ekspiryum sonu kalınlığı, diyafragma kalınlık fraksiyonu, sağ ve sol interkostal kas kalınlıkları ultasonografi kullanılarak ölçülmüştür.Elde edilen verilere göre taburcu olan hastalarda diyafragma kalınlığı, interkostal kas kalınlığı ve diyafragma gezisi, hastaneye yatırılan hastalara göre daha fazla olup, diyafragma kalınlık fraksiyonunda anlamlı fark saptanmamıştır. Mortalite ile sonuçlanan hastalarda sağ kalanlara kıyasla diyafram gezisi, diyafram kalınlığı ve interkostal kas kalınlığı anlamlı derecede düşük bulunmakla beraber diyafragma kalınlık fraksiyonu ile mortalite arasında ilişki saptanmamıştır. 15 gün içinde tekrar başvuran hastaların, başvurmayanlara göre interkostal kas kalınlığı daha az bulunmuştur.KOAH alevlenmesi ile acil servise başvuran hastalarda yapılan diyafragma gezisi, diyafragma ekspiryum sonu kalınlığı ölçümü, sağ ve sol interkostal kas kalınlıkları ölçümleri prognoz ile yüksek derecede ilişkilidir. Bu solunum kaslarının yatak başı yapılan ultrasonografisi hastaların tedavilerine rehberlik etme ve hastalığın gidişatını izleme, böylece hastaların yönetimini kolaylaştırma potansiyeline sahiptir.

Admission to the emergency department with exacerbation of chronic obstructive pulmonary disease (COPD) is quite common. The frequency of exacerbation of the diseases of these patients increases due to various factors, especially in the winter months. Since COPD is a chronic systemic inflammatory disease, while adaptive mechanisms and hypertrophy can be seen in response to stress, it can cause atrophy in respiratory muscles.This prospective, descriptive, analytical study was conducted in Pamukkale University, Faculty of Medicine, Department of Emergency Medicine. 63 patients who met the inclusion criteria were included in the study. Diaphragmatic excursion, diaphragmatic end-expiratory thickness, diaphragm thickening fraction, right and left intercostal muscle thicknesses were measured using ultrasound at the time of admission. According to the data obtained, diaphragmatic thickness, intercostal muscle thickness and diaphragmatic excursion were higher in discharged patients than in hospitalized patients, and no significant difference was found in diaphragm thickening fraction. Although diaphragmatic excursion, diaphragm thickness and intercostal muscle thickness were found to be significantly lower in deceased patients compared to survivors, no correlation was found between diaphragmatic thickness fraction and mortality. Intercostal muscle thickness was found to be less in patients who applied again within 15 days compared to those who did not. Diaphragmatic excursion, diaphragmatic end-expiratory thickness, and right and left intercostal muscle thickness measurements are highly correlated with prognosis in patients admitted to the emergency department with COPD exacerbation. Bedside ultrasonography of these respiratory muscles has the potential to guide the treatment of patients and monitor the course of the disease, thus facilitating the management of patients