Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/45767
Title: | Pamukkale Üniversitesi Hastanesi acil servisine 2018-2021 yılları arasında başvuran iş kazalarının retrospektif değerlendirilmesi | Authors: | Pehlivanoğlu, Baybars | Advisors: | Özen, Mert | Keywords: | İş kazası acil servis mesleki yaralanmalar Occupational accident emergency service occupational injuries |
Publisher: | Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi | Abstract: | Giriş: İş kazaları önemli bir mortalite ve morbidite nedeni olmasının yanı sıra iş gücü kaybı ve ekonomik kayıpların da önemli bir nedenidir. Çalışmamız Pamukkale Üniversitesi Hastanesi acil servisine başvuran iş kazalı vakalarda demografik bilgiler, başvuru zamanı, yaralanmaların özellikleri, sonuçlar ve bunlar arasındaki ilişkiyi incelemek üzere yapıldı.Metod: 01.01.2018 - 31.12.2021 tarihleri arasında hastanemizin acil servisine doğrudan başvuran 18 yaş ve üzeri iş kazalı 1200 vaka çalışmaya dahil edildi. Veriler Hastane Yönetim Bilgi Sistemi(probel) ve hasta dosyalarının retrospektif olarak incelenmesiyle elde edildi.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen vakaların yaş ortalaması 34,56 ± 8,1 (18-66) idi. Hastaların %80,7’si erkekti. Yaralanmalar en fazla 28-37 yaş grubunda görüldü (%37). Çalışma süresi boyunca başvuruların Nisan ayında(%21.2), hafta günlerine göre Pazartesi günleri(%26.2), gün içinde ise 09:01-17:00 arasında(%75.5) arttığı görüldü. Hastaların %33’ü inşaat alanında çalışmaktaydı. Yaralanmaların %34.6’sı kesi, %19.5’i sıkışma ve %19.3’ünün düşme sonucu gerçekleştiği, en fazla üst ekstremite bölgesinin ve özellikle el parmaklarının etkilendiği, hastaların en fazla yumuşak doku travması (%20.3) ve kırık (%16.8) tanısı aldığı saptandı. Hastaların taburculuk oranı %55.7 idi. Kesi ve yüksekten düşen bir cisme çarpma/cismin altında kalma mekanizmaları ile başvuru saatleri arasında çok yüksek düzeyde istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu, düşme ve yabancı cisim mekanizmaları ile başvuru saatleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Kranium ve skalp travmaları başvuru saatleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark olduğu, hem alt hem de üst ekstremite travmaları ile başvuru saatleri arasında yüksek düzeyde istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Göz travması ve sinir yaralanmaları başvuru saatleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu, kırık ile başvuru saatleri arasında yüksek seviyede istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Kazaların mekanizmaları ile hastaların cinsiyetleri arasındaki ilişki incelendiğinde, kesi, sıkışma ve yanık cinsiyetle ilişkili olduğu saptanmıştır. Etkilenen anatomik bölgeler cinsiyetlere göre karşılaştırıldığında alt ve üst ekstremite yaralanmaları erkek olgularda istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Öte yandan iş kazalarının sonucu olarak konulan tanılar ile hastaların cinsiyeti arasındaki ilişkiye bakıldığında tendon, sinir, arter ve amputasyon yaralanmalarının erkeklerde daha çok olduğu ve aradaki farkın istatistiki olarak anlamlı olduğu saptanmıştır.Sonuç: İş kazası ile acil servise başvurular gündüz saatlerinde daha fazla gerçekleşmektedir. Başvuru saatlerine ve cinsiyetlere göre yaralanma mekanizmaları, etkilenen anatomik bölgeler ve tanılar arasında anlamlı farklılıklar mevcuttur. İş kazalarının ve neden olduğu kayıpların azaltılabilmesi için yaralanmaya dair bilgilerin yanı sıra yaralanmaya yatkınlık oluşturacak etmenlerin de sorgulanması ve kaydedilmesi gereklidir. Introduction: Occupational accidents are not only an important cause of mortality and morbidity, but also an important cause of loss of work force and economic losses. Our study was carried out to examine demographic information, time of admission, characteristics of injuries, results and the relationship between them in occupational accident cases who applied to Pamukkale University hospital emergency service.Method: Between 01.01.2018 and 31.12.2021 , 1200 cases of occupational accidents aged 18 years and over who applied directly to the emergency department of our hospital were included in the study. The data were obtained by retrospectively examining the Hospital Management Information System (problem) and patient files. Results: The mean age of the cases included in the study was 34.56 ±8.1 (18-66). 80.7% of the patients were male. Injuries were mostly seen in the 28-37 age group (37%). During the study period, it was observed that the number of applications increased in April (21.2%), on Mondays (26.2%) according to weekdays, and between 09:01-17:00 (75.5%) during the day. 33% of the patients were working in the construction field. 34.6% of the injuries were caused by incision, 19.5% by compression and 19.3% by falling, the upper extremity region and especially the fingers were affected the most, the patients were diagnosed with soft tissue trauma (20.3%) and fracture (16.8%) the most. detected. The discharge rate of the patients was 55.7%. It was determined that there was a statistically significant difference between the mechanisms of incision and hitting an object falling from a height/being under an object and the time of admission, and there was a statistically significant difference between the mechanisms of falling and foreign body and the time of admission. It was determined that there was a statistically significant difference between the admission times for cranial and scalp traumas, and a statistically significant difference at a high level between the admission times for both lower and upper extremity traumas. It was determined that there was a statistically significant difference between the admission times for eye trauma and nerve injuries, and a statistically significant difference at a high level between the time of admission and fracture. When the relationship between the mechanisms of the accidents and the gender of the patients was examined, it was found that the cut, impingement and burn were related to gender. When the affected anatomical regions were compared by gender, lower and upper extremity injuries were found to be statistically significantly higher in male cases. On the other hand, when the relationship between the diagnoses made as a result of work accidents and the gender of the patients was examined, it was found that tendon, nerve, artery and amputation injuries were more common in men and the difference was statistically significant. Conclusion: Applications to the emergency department due to occupational accidents are more common during daylight hours. There are significant differences between injury mechanisms, affected anatomical regions and diagnoses according to presentation hours and gender. In order to reduce occupational accidents and the losses they cause, it is necessary to question and record the factors that will create a tendency to injury, as well as the information about the injury. |
URI: | https://hdl.handle.net/11499/45767 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
baybars_pehlivanoglu_tez.pdf | 2.15 MB | Adobe PDF | View/Open |
CORE Recommender
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.