Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/49848
Title: | Denizli'de 2013 - 2019 yılları arasındaki asıya bağlı ölümlerin retrospektif değerlendirilmesi | Other Titles: | Retrospective evaluation of hanging deaths between 2013 - 2019 in Denizli | Authors: | Dağlı, Soner | Advisors: | Dereli, Ayşe Kurtuluş | Keywords: | Adli Tıp Forensic Medicine Adli tıp Forensic medicine Adli tıp Forensic medicine Asfiksi Asphyxia Asfiksi Asphyxia Asılarak ölüm Hanging Asılarak ölüm Hanging Denizli Denizli Retrospektif çalışmalar Retrospective studies İntihar Suicide İntihar Suicide Ası asfiksi intihar adli tıp Hanging asphyxia suicide forensic medicine. |
Publisher: | Pamukkale Üniversitesi | Abstract: | Ası intihar yöntemleri arasında Dünya'da ve ülkemizde tercih edilen yöntemler arasında ilk sıralarda bulunmaktadır ve adli tıp açısından önem taşıyan asfiktik ölüm çeşitlerinden birisidir. Ası vücudun ağırlığı ile bir ucu sabit bir noktaya asılmış bağın boyun organlarını sıkıştırması sonucu meydana gelen boğulma olayıdır. Asıda telem ve çevresinde, boyunda yumuşak dokularda, boyun kaslarında ve boyun bölgesindeki hyoid kemik ve tiroid kıkırdakta, karotid arterde, servikal vertebralar ve medulla spinaliste travma bulgularının araştırılması oldukça önem arz etmektedir. Rutin adli tıp uygulamalarında bu bölgelerdeki makroskopik vitalite göstergelerinin değerlendirilmesi sonucunda antemortem-postmortem ası ayrımı yapılmaktadır. Makroskobik incelemeler dışında, gerekli görülen olgularda ileri incelemeler olarak mikroskobik incelemeler de yapılabilmektedir. Ancak değerli bilgiler sağlayabilen ileri moleküler tekniklerin kullanımı henüz araştırma aşamasındadır. Bu nedenlerle otopside makroskobik patolojik bulguların tespiti, yorumlanması ve literatürdeki diğer çalışmalarla kıyaslanması adli tıp pratiğine önemli katkılar sağlamaktadır. Çalışmamızda Denizli'de Ocak 2013 - Nisan 2019 yılları arasında yapılan 2423 otopsi retrospektif olarak incelenmiştir. Bu tarihler arasında saptanan 166 ası otopsisinde patolojik bulguları değerlendirerek, bu bulguların yaş, cinsiyet, düğüme göre ası tipi, vücuda göre ası tipi ve düğüm lokalizasyonu gibi değişkenlerle ilişkileri ortaya konmuştur. Çalışmamızda; erkeklerin (n:132) kadınlara (n:34) göre daha fazla sayıda olduğu, olgularımızın yaş ortalamasının 44,09 ± 18,34 olduğu, olguların 35 (%21,1) olgu ile en sık 41 – 50 yaş grubunda olduğu tespit edilmiştir. Olgu sayısının en çok 2014 yılında (n: 32 ; %19,3) olduğu saptanmıştır. Ası olgularının en sık görüldüğü mevsimin ilkbahar (n:49 ; %29,5), en sık görüldüğü ayların da mart ve ekim ayları (n: 22 ; %13,3) olduğu tespit edilmiştir. Orijinlere bakıldığında; olguların %98,8'inin intihar, %1,2'sinin kaza orijinli olduğu, cinayet orijinli olgu olmadığı, olguların sadece 18 (%10,8)'inin intihar notu bırakmış olduğu saptanmıştır. Asının gerçekleştiği yerin 131 (%78,9) olgu ile en sık ev ve eklentileri olduğu, cezaevinde ise 2 (%1,2) olgu olduğu görülmüştür. Ası vasıtası olarak en sık ip (n: 79 ; %47,6) kullanıldığı görülmüştür. Olguların %28,3'ünde sabit ilmek, %7,8'inde kayıcı ilmek olduğu, düğüme göre ası tipi değerlendirildiğinde; olguların %64,5'inin tipik ası, %34,9'unun atipik ası olduğu, vücuda göre ası tipi incelendiğinde; olguların %20,5'inin tam ası, %10,8'inin yarım ası olduğu görülmüştür. Ası telemi olan 165 (%99,4) olgunun 131 (%79,4)'inde telemde bulgu (abrazyon, ekimoz, kanama) saptanmıştır. Olguların 59 (%35,5)'unun vücudunda ek travma olduğu görülmüştür. Peteşinin 158 (%95,2), gümüş hattın 50 (%30,1) olguda olduğu, boyun kaslarında kanama olan 67 (%40,4) olgu, karotid arter intimasında hasar (Amussat işareti) olan 2 (%1,2) olgu olduğu tespit edilmiştir. Boyun bölgesindeki kırık bulunma oranının %72,3 olduğu, en sık kırığın tiroid kıkırdakta (%36,7) görüldüğü, bunu hyoid kemik ve tiroid kıkırdağın birlikte kırığının takip ettiği (n:32 ;%19,3), izole hyoid kemik kırığının da 27 (%16,2) olguda görüldüğü tespit edilmiştir. Servikal paravertebral kaslarda kanamanın yalnızca 14 (%8,4) olguda olduğu, ayrıca servikal vertebrada kırık bulunan 11 (%6,6) olgu olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak; ası yönteminin kolay ulaşılabilir ve kolay uygulanabilir olması nedenleriyle önemli bir halk sağlığı sorunu olan intiharlarda sık tercih edilen yöntemlerden biri olduğu görülmektedir. Çalışmamızda elde edilen bulguların literatüre katkıda bulunacağı ve adli tıp uzmanlarının ölüm nedenini belirlenmesinde ve 'asının canlı iken mi gerçekleştiği yoksa kişinin öldürüldükten sonra mı asıldığı' kararını vermelerinde yarar sağlayacağı düşünülmüştür. Adli tıp uzmanlarının olay yeri incelemesine katılmalarının sağlanmasının ve otopsilerin belli standartlarda yapılmasının önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: Ası, asfiksi, intihar, adli tıp. Hanging is among the most preferred suicide methods in the world and in our country and it is one of the asphyxia-related deaths that are important for forensic medicine. The hanging is a suffocation event that occurs as a result of the compression of the neck organs by the weight of the body and a ligature material on one end at a fixed point. Investigation of trauma findings in ligature mark and surrounding, soft tissues of neck, neck muscles, hyoid bone and thyroid cartilage, carotid artery, cervical vertebrae and medulla spinalis is very important. In routine forensic medicine, antemortem-postmortem hanging separation is performed according to the evaluation of macroscopic vitality indicators. In addition to macroscopic examinations, microscopic examinations can be performed as advanced examinations in cases deemed necessary. However, the use of advanced molecular techniques that can provide valuable information is still under investigation. For these reasons, the detection, interpretation and comparison of macroscopic pathological findings in autopsy makes a significant contribution to the practice of forensic medicine. In our study, 2423 autopsies performed in Denizli between January 2013 and April 2019 were retrospectively analyzed. In 166 autopsies detected between these dates, pathological findings were evaluated and their relation with variables such as age, gender, hanging type (according to node/according to body) and node localization were revealed. In our study; males (n: 132) were more than females (n: 34), the mean age of our cases was 44.09 ± 18.34, and the most common age group was 41-50 age group with 35 (21.1%) cases. The highest number of cases was found in year 2014 (n: 32; 19.3%). It was determined that the most common seasons were spring (n: 49; 29.5%) and the most common months were march and october (n: 22; 13.3%). It was found that the place where the suicides were committed was the most common house and their attachments with 131 (78.9%) cases, and there were 2 (1.2%) cases in prison. Looking at the origin; it was found that 98.8% of the cases were suicidal, 1.2% were of accident origin, there were no cases of homicide, and only 18 (10.8%) of the cases had left a suicide note. Rope (n: 79; 47.6%) was used most frequently as ligature material. 28.3% of the cases had fixed loops, 7.8% of the cases had slide loop, when the hanging type is evaluated according to the node; 64.5% of the cases were typical hanging, 34.9% were atypical hanging, according to the body type of hanging; 20.5% of the cases had complete hanging and 10.8% had incomplete hanging. Signs of trauma (abrasion, ecchymosis, bleeding) were detected in 131 (79.4%) of 165 (99.4%) cases with ligature mark. Fifty nine (35.5%) of the cases had additional trauma in their body. In 158 (95.2%) cases petechiae, in 50 (30.1%) cases argent line was present, and there were 67 (40.4%) cases with bleeding in the neck muscles and 2 (1.2%) cases with carotid artery intimal injury (Amussat mark). The rate of fractures in the neck structures was 72.3%, the most common fracture was seen in thyroid cartilage (36.7%), followed by co-fracture of hyoid bone and thyroid cartilage (n: 32; 19.3%), and with 27 (16.2%) cases isolated hyoid bone fracture were detected. Bleeding in cervical paravertebral muscles was found in only 14 (8.4%) cases and 11 (6.6%) cases with fractures in the cervical vertebra. In conclusion; it is seen that hanging is one of the most preferred methods in suicides which is an important public health problem because it is easily accessible and easily applicable. It was thought that the findings obtained in our study would contribute to the literature and would help forensic medicine experts to determine the cause of death and to decide whether the hanging occurred while alive or hanged after the person was killed. It was concluded that it was important for forensic experts to participate in crime scene investigations and to conduct autopsies to certain standards. Keywords: Hanging, asphyxia, suicide, forensic medicine. |
URI: | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=jNRDC1RLfVd4_T7x7ZXmmUtT3uwcqq6GGZmKSqWjdxSuy7kkk9-x6IloVakWcf-6 EkGoster?key=6ZtRe5rnHrr74rjfYBQv_ky1OOqtNQ8TbRUF_nM9cY5WkVlbO1X4VV4vseDogYDo https://hdl.handle.net/11499/49848 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Show full item record
CORE Recommender
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.