PAÜ-SARUM yataklı servislerinde yatmakta olan ve poliklinik başvurusu olan hastalarda infektif endokardit vakalarının prospektif klinik izlemi

Abstract

İnfektif endokardit son yıllarda görülme sıklığı artan, mortalitesi yüksek bir infeksiyon hastalığıdır. Altta yatan kalp hastalıkları, kronik hastalıklar, sağlık bakımı ilişkisi, ileri yaş, intravenöz (İV) madde kullanımı gibi hazırlayıcı faktörler, hastalığın insidansı, tedavi yaklaşımları ve hastalığın seyri açısından önem kazanmıştır. Bu çalışmada Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi (PAÜ-SARUM)'inde infektif endokardit olgularının hazırlayıcı faktörleri, kliniği, mikrobiyolojik ve görüntüleme tanı yöntemleri, tedavi yaklaşımları ve tanıdan sonraki ilk altı ay hastalık seyrinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma ileriye dönük olarak 28 ay süre ile yürütülmüştür. Bu sürede 65 hastada 67 endokardit atağı saptandı. Hastalar endokardite yatkınlık oluşturan faktörler açısıdan incelendi. Kardiyak hastalıklarda, konjenital kalp hastalıkları (%41), dejeneratif kalp hastalıkları (%37) ile akut romatizmal ateşe (ARA) bağlı kalp kapak hastalığı (%31) oranı yüksek bulundu. Hastalarda hipertansiyon (%30,8) ve kronik böbrek yetmezliği (%20), son altı ay içerisinde hastaneye yatış (%53,7), kardiyak cerrahi öyküsü (%41,8), damar içi kateter kullanımı (%22,4), hemodiyaliz almak (%14,9), İV madde kullanımı (%7,5) gibi faktörler de saptandı. Stafilokoklar, streptokoklar ve enterokoklar başlıca etkenlerdi. En sık kullanılan ampirik tedavi, ampisilin -ampisilin sulbaktam ve gentamisindi. En sık doğal kapak endokarditleri saptandı. Endokardit olgularının %56,7'sinde cerrahi tedavi uygulandı. Septik emboli ve kardiyak yetmezlik en sık komplikasyonlardı. Bu çalışmada ölümle sonuçlanan hastalarda S. aureus endokarditi, mitral kapak tutulumu, septik emboli ve kardiyak yetmezlik daha yüksek oranlarda saptandı. Sonuç olarak bu çalışmanın epidemiyoloji ve hazırlayıcı faktörler için Türkiye verilerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca hastalığın klinik ve laboratuvar takiplerindeki bulgular, görüntüleme bulguları, mikrobiyolojik kanıtlar ve komplikasyonlar mortalite açısından öngörü sağlayacaktır.

In recent years, infective endocarditis is an infectious disease with a rising incidence and high mortality. Risk factors such as underlying heart diseases, chronic diseases, healthcare-associated infections, advanced age, intravenous (IV) drug use have gained importance in the incidence of the disease, treatment approaches, and the disease course. This study aimed to examine the risk factors, clinic, microbiological and imaging diagnostic methods, treatment approaches, and the disease course in the first six months after diagnosis in Pamukkale University Faculty of Medicine Health Research and Application Center (PAU-SARUM). The study was carried out prospectively for 28 months. During this period, 67 endocarditis cases were detected in 65 patients. The patients were examined in terms of factors predisposing to endocarditis. In cardiac diseases, congenital heart diseases (41%), degenerative heart diseases (37%), and acute rheumatic fever (ARF) related valvular heart disease (31%) were found to be high. Hypertension (30.8%) and chronic renal failure (20%) in patients, hospitalization in the last six months (53.7%), history of cardiac surgery (41.8%), use of intravenous catheters (22.4%), hemodialysis (14.9%) and IV drug use (7.5%) were also determined. Staphylococci, streptococci, and enterococci were the main agents. The most used empirical treatments were ampicillin-ampicillin sulbactam and gentamicin. Natural valve endocarditis was most determined. Surgical treatment was applied in 56.7% of endocarditis cases. Septic embolism and cardiac failure were the most common complications. In this study, S. aureus endocarditis, mitral valve involvement, septic embolism, and cardiac failure were found with higher rates in patients with death. As a result, it is thought that this study will contribute to the data of Turkey for epidemiology and risk factors. In addition, findings in clinical and laboratory follow-up of the disease, imaging findings, microbiological evidence, and complications will provide prediction in terms of mortality.