Please use this identifier to cite or link to this item:
https://hdl.handle.net/11499/52726
Title: | Çocuklarda akut spontan ürtikerin kronik spontan ürtikere progresyonunda etkili olabilecek faktörlerin araştırılması | Other Titles: | Investigation of the factors affecting the progression of acute spontaneous urticaria to chronic spontaneous urticaria in children | Authors: | Albayrak, Ercan | Advisors: | Arık Yılmaz, Ebru | Keywords: | Allerji ve İmmünoloji Allergy and Immunology Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ürtiker akut ürtiker kronik ürtiker ürtiker aktivite skoru triptaz trombosit aktive edici faktör interlökin-6. Urticaria acute urticaria chronic urticaria urticaria activity score tryptase platelet-activating factor interleukin-6. |
Publisher: | Pamukkale University | Abstract: | Ürtiker fiziksel bir tetikleyici olmadan altı haftadan kısa sürerse akut spontan ürtiker (ASÜ); uzun sürerse kronik spontan ürtiker (KSÜ) olarak tanımlanır. Klinik görünüm olarak aynı, süre olarak farklı olan bu iki tablo patogenez, tetikleyici ve prognoz açısından da farklılık gösterir. Çocuklarda akut olarak başlayan ürtikerin neden bazı çocuklarda altı hafta ile sınırlandığı, bazı çocuklarda kronikleştiği ile ilgili veriler oldukça sınırlıdır. Bu çalışmamızda ASÜ ile başvuran çocuklarda ürtikerin kronikleşme oranının ve bu duruma etki edebilecek klinik ve laboratuvar faktörlerin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla Pamukkale Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Poliklinikleri ve Çocuk Acil Servisine, 1 Mart 2022 ve 1 Mart 2023 tarihleri arasında ürtiker ile başvuran ve ASÜ tanısı alan 18 yaşından küçük hastalar çalışmaya dahil edildi. Başvuruda hastaların tüm demografik ve klinik özelliklerinin yanı sıra süre, tetikleyici, ürtiker aktivite skoru (ÜAS) gibi ürtiker ile ilişkili özellikler kaydedilerek KSÜ patogenezi ve prognozunda etkili olabilecek laboratuvar parametreleri için kan alındı. Başvurudan itibaren birinci ve altıncı haftanın sonunda telefon görüşmeleri ile hastaların ürtikerlerinin devam edip etmediği sorgulandı. Altıncı haftanın sonunda ürtikeri devam eden hastalar KSÜ tanısı aldı. Kronik spontan ürtiker ve ASÜ tanısı alan hastaların başvurudaki klinik ve laboratuvar özellikleri karşılaştırıldı. Toplam 211 (%53 kız) hastanın başvuru yaşları ortanca 6,2 yıldı (çeyrekler arası aralık 3,4-10,3). Başvuruda ÜAS ortanca değeri 3'tü (çeyrekler arası aralık 2-4). Altıncı haftanın sonunda toplam ürtiker süresi altı haftadan kısa süren 204 (%96,7) hasta ASÜ; altı haftadan uzun süren 7 (%3,3) hasta ise KSÜ kabul edildi. Başvuruda ÜAS, KSÜ ve ASÜ grubunda benzerken; antihistamin kullanımı (sırasıyla %85,7 ve %45,1, p=0,034); daha önce benzer şikayetin varlığı (sırasıyla %71,4 ve %19,1, p=0,001); fiziksel ürtikerin spontan ürtikere eşlik etme oranı (sırasıyla %42,9 ve %1, p<0,001); yedinci gün ürtikerin devam etme oranı (sırasıyla %85,7 ve %10,3, p<0,001); anti tiroglobulin otoantikor pozitifliği (sırasıyla %14,3 ve %1, p=0,004), anti nükleer antikor (ANA) pozitifliği (sırasıyla %57,1 ve %22,6, p=0,035) KSÜ grubunda ASÜ grubuna göre belirgin olarak daha fazlaydı. Periferik kan lökosit sayısı ise ASÜ grubunda KSÜ grubuna göre belirgin olarak daha yüksekti (sırasıyla ortanca 9840 ve 7000/µL, p=0,021). Her iki grupta serum trombosit aktive edici faktör (PAF) (sırasıyla ortanca 0,85 ve 0,82 ng/mL, p=0,898) ve interlökin-6 (IL-6) (sırasıyla ortanca 8,53 ve 5,31 IU/mL, p=0,451) düzeyleri benzerdi. Serum triptaz düzeyi ASÜ grubunda KSÜ grubuna göre daha yüksekti ancak fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (sırasıyla ortanca 4,1 ve 2,7 µg/L, p=0,055). Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde kronikleşmeyi etkileyen en önemli faktörlerin yedinci gün ürtikerin devam etmesi (OR: 71,7; %95GA: 4,31-1193,76, p=0,003) ve daha önce benzer şikayetin olması (OR: 39,5; %95GA: 1,70-920,21, p=0,022) olduğu görüldü. Sonuç olarak çalışmamız ASÜ ile başvuran çocuklarda kronikleşme oranını gösteren literatürdeki ilk çalışma olup bu oranı çalışma grubunda %3,3 olarak bulmuştur. Ayrıca çocuklarda ASÜ'nün KSÜ'ye progresyonunda etkili olabilecek en önemli faktörün daha önce herhangi bir zamanda ürtiker yaşamış olmak ve başvurunun yedinci gününde ürtikerin hala devam etmesi olduğu bulunmuştur. Çalışma bulgularımızın akut ürtiker ile başvuran çocuklar arasında kronikleşme açısından yüksek riske sahip olanların takibinin daha yakın yapılabilmesi açısından klinisyenlere yararlı olacağını umuyoruz. Urticaria is defined as acute spontaneous urticaria (ASU) if it lasts less than six weeks without a physical trigger and chronic spontaneous urticaria (CSU) if it lasts longer. These two conditions, which have the same clinical presentation but different duration, differ in terms of pathogenesis, triggers, and prognosis. There is limited data on why urticaria, which starts acutely in children, is limited to six weeks in some children and becomes chronic in others. In this study, we aimed to investigate the rate of CSU in children presenting with ASU, and the clinical and laboratory factors that may affect CSU. For this purpose, patients younger than 18 years of age who were admitted to Pamukkale University Pediatrics Outpatient Clinics and Pediatric Emergency Department between March 1, 2022, and March 1, 2023, with urticaria and diagnosed with ASU were included in the study. On admission, all demographic and clinical characteristics of the patients, as well as urticaria-related features such as duration and possible trigger of urticaria and urticaria activity score (UAS) were recorded. A blood sample was collected for the laboratory parameters that may be effective in the pathogenesis and prognosis of CSU. At the end of the first and sixth week after admission, the patients were questioned whether their urticaria persisted or not via telephone interviews. Patients with persistent urticaria were considered as CSU at the end of the sixth week. The clinical and laboratory characteristics at the presentation of the patients with CSU and ASU were compared. The median age and UAS value at the presentation of 211 (53% female) patients were 6.2 years (interquartile range 3.4-10.3) and 3 (interquartile range 2-4), respectively. At the end of the sixth week, 204 (96.7%) patients with a total duration of urticaria of fewer than six weeks were considered as ASU, and 7 (3.3%) patients with a total duration of urticaria of more than six weeks were considered as CSU. Urticaria activity score at admission was similar in the CSU and ASU groups. The frequency of antihistamine use (85.7% and 45.1%, respectively, p=0.034); the presence of previous urticaria history (71.4% and 19.1%, respectively, p=0.001); and the rate of concomitant physical urticaria (42.9% and 1%, respectively, p<0.001); the presence of urticaria on the seventh day (85.7% and 10.3%, respectively, p<0.001); anti-thyroglobulin autoantibody positivity (14.3% and 1%, respectively, p=0.004), anti-nuclear antibody (ANA) positivity (57.1% and 22.6%, respectively, p=0.035) were significantly higher in the CSU group than in the ASU group. Peripheral blood leukocyte count was significantly higher in the ASU group than in the CSU group (median 9840 and 7000/µL, respectively, p=0.021). Serum platelet-activating factor (PAF) (median 0.85 and 0.82 ng/mL, respectively, p=0.898) and interleukin-6 (IL-6) (median 8.53 and 5.31 IU/mL, respectively, p=0.451) levels were similar in both groups. Serum tryptase levels were higher in the ASU group than in the CSU group, but the difference was not statistically significant (median 4.1 and 2.7 µg/L, respectively, p=0.055). Multivariate logistic regression analysis showed that the most important factors affecting chronicity were the persistence of urticaria on the seventh day (OR: 71.7; 95% CI 4.31-1193.76, p=0.003) and previous urticaria history (OR: 39.5; 95% CI 1.70-920.21, p=0.022). In conclusion, to the best of our knowledge, our study is the first study in the literature to show the rate of CSU in children presenting with ASU, and this rate was found to be 3.3% in this study group. In addition, we found that a history of urticaria at any time before and the presence of urticaria on the seventh day of admission were the most important factors that affecting the progression of ASU to CSU in children. We hope that our study findings will be useful for clinicians in terms of closer follow-up of children with ASU who have high risk for CSU. |
URI: | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=a0OMTmEd_3mfOBxT8SiBTDox7R-vszzPmkbuPJGSYYGeeitVSOlj2oVA1Zc5h0hx https://hdl.handle.net/11499/52726 |
Appears in Collections: | Tıp Fakültesi Tez Koleskiyonu |
Show full item record
CORE Recommender
Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.