Çalışanların tükenmişlik düzeyi üzerine bir araştırma

Abstract

Dünya Sağlık Örgütü (1998) raporunda “fazla çalışma ile ortaya çıkan aşırı bir duygusal yorgunluk ve bunun sonucunda iş ve sorumluluklarını yerine getirememe durumu” olarak tanımlanan tükenmişlik kavramı, günümüz iş hayatında bireylerin ve örgütlerin yaşamış olduğu en önemli sorunlardan birisidir. Bu araştırmanın amacı, hemşirelerin mesleki tükenmişlik düzeylerini incelemektir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre erkek katılımcıların tükenmişlik düzeylerinin kadınlardan daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların yaş grubu ile tükenmişlik düzeyleri arasında ters orantı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Medeni durumun genel tükenmişlik düzeyi üzerinde anlamlı etki oluşturmadığı tespit edilmiştir. Diğer taraftan evli hemşirelerin duygusal tükenme düzeylerinin bekâr hemşirelerden daha yüksek olduğu görülmüştür. Duyarsızlaşma ve başarısızlık hissi boyutlarında ise bekâr hemşirelerin tükenmişlik düzeylerinin daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Eğitim seviyesi ile genel tükenmişlik ve duygusal tükenme arasında doğru orantı; duyarsızlaşma ve başarısızlık hissi boyutları arasında ters orantı söz konusudur. Benzer şekilde mesleki kıdem ile duygusal tükenme boyutu arasında doğru orantı; mesleki kıdem ile genel tükenmişlik, duyarsızlaşma ve başarısızlık hissi boyutları arasında ters orantı tespit edilmiştir. Katılımcıların görev yaptıkları hastane ile mesleki tükenmişlik düzeyi arasında anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir. Ölçme aracındaki üç alt boyutun toplam ölçek puanıyla güçlü düzeyde pozitif ilişkisi saptanmıştır.

The concept of burnout, defined in the World Health Organization (1998) report as "excessive emotional fatigue resulting from overwork and the resulting inability to fulfill work and responsibilities", is one of the most important problems experienced by individuals and organizations in today's business life. The purpose of this research is to examine the burnout levels of nurses. According to the findings obtained from the research, it was determined that the burnout levels of male participants were higher than those of females. It was found that there was an inverse proportion between the age group of the participants and their burnout levels. It was observed that the emotional exhaustion levels of married nurses were higher than those of single nurses. It was concluded that the burnout levels of single nurses were higher in terms of the dimensions of desensitization and feeling of failure. There was a direct proportion between the level of education and general burnout and emotional exhaustion; the inverse proportion was between the dimensions of desensitization and feeling of failure. Similarly, a direct proportion was found between the professional seniority and the emotional exhaustion dimension; the inverse proportion was found between the professional seniority and the dimensions of general burnout, desensitization and feeling of failure. The significant difference wasn’t found between the hospital where the participants worked and the professional burnout level. A strong positive relationship was found between the three sub-dimensions in the measurement tool and the total scale score.