Türk ve Suriyeli öğrencilerin Türkçe dersi özyeterlik algısı

Abstract

Özyeterlik algısı; kişilerin sahip oldukları potansiyel ve yetenekler başta olmak üzere tüm kişisel olgularına ait öz yargılarıdır. Gerçekleştirilmiş olan bu araştırmanın amacı, Türk ve Suriyeli öğrencilerin Türkçe dersi özyeterlik algılarını incelemektir. Bu doğrultuda araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan genel tarama modeli kullanılmıştır. Türk öğrencilere yönelik sonuçlar; Erkek öğrencilerin Türkçe dersi özyeterlik ortalaması kız öğrencilerin ortalamasından yüksektir. Önyargılara kapılma ve performans gösterme alt boyutlarında yaşlara göre anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Önyargılara kapılma, performans gösterme, korkma ve endişelenme, araştırmayı sevme ve kendine güvenme alt boyutlarında sınıf düzeylerine göre anlamlı farklılıklar vardır. Önyargılara kapılma, performans gösterme, korkma ve endişelenme, araştırmayı sevme ve kendine güvenme alt boyutlarında puan ortalamasına göre anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Suriyeli öğrencilere yönelik sonuçlar; Kız öğrencilerin Türkçe dersi özyeterlik ortalaması erkek öğrencilerin ortalamasından yüksektir. Korkma ve endişelenme alt boyutunda yaşlara göre anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Önyargılara kapılma ile korkma ve endişelenme alt boyutunda sınıf düzeylerine göre anlamlı farklılıklar vardır. Önyargılara kapılma, korkma ve endişelenme, araştırmayı sevme ve kendine güvenme alt boyutunda Türkçe puan ortalamalarına göre anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Memleketi Türkiye ve Suriye olan katılımcıların Türkçe dersi özyeterlik algılarının gelir düzeyine göre anlamlı farklılıklar olmadığı görülmüştür. Katılımcıların memleketine göre ölçek alt boyutlarının karşılaştırılmasına yönelik olarak yapılan analizde memlekete göre anlamlı farklılıklar olmadığı tespit edilmiştir.

Self-efficacy perception is the self-judgment of people about all personal phenomena, especially their potential and abilities. The aim of this study is to examine the self-efficacy perceptions of Turkish and Syrian students in Turkish lessons. In this direction, general survey model, which is one of the quantitative research methods, was used in the study. The results for Turkish students show that the average Turkish language course self-efficacy of male students is higher than the average of female students. Significant differences were found in the sub-dimensions of being prejudiced and performing according to age. There are significant differences in the sub-dimensions of being prejudiced, performing, being afraid and worried, liking research and self-confidence according to grade level. Significant differences were found in the sub-dimensions of being prejudiced, performing, fearing and worrying, liking research and self-confidence according to the average score. The results for Syrian students show that the average Turkish language course self-efficacy of female students is higher than the average of male students. Significant differences were found in the sub-dimensions of being afraid and worrying according to age. There are significant differences in the sub-dimensions of being prejudiced and being afraid and anxious according to grade level. There are significant differences in the sub-dimensions of being prejudiced, being afraid and worried, liking research and self-confidence according to Turkish score averages. It was seen that there were no significant differences in the self-efficacy perceptions of the participants whose hometowns were Turkey and Syria according to their income levels. In the analysis conducted for the comparison of scale sub-dimensions according to the participants' hometown, it was determined that there were no significant differences according to hometown.